AK Parti Kongresi'nden sonra ilgili en önemli aşama, yeni dönem
açısından kendi başına bir gösterge olabilecek Bakanlar Kurulu
terkibiydi.
Bakanlar Kurulu açıklandı.
Bakanlar Kurulu değişik açılardan yorumlanacaktır. Ancak sanırız,
temel husus, Erdoğan ve Yıldırım ikilisinin sürekliliği tercih
etmiş olmalarıdır.
Süreklilik pek çok açıdan karşımıza çıkıyor.
Önce Kürt meselesinden cemaatle mücadeleye, yargı politikasından
dış siyasete kadar AK Parti'nin son dönemde siyasi eksenini
oluşturan konularla ilgili bakanların Adalet, İçişleri, Dışişleri
Bakanlarının yerlerini korumuş olmasıdır. Bu tercih, şüphe yok ki,
her şeyden önce bu konularda sürdürülen politikaların başarılı
bulunduğuna ve ana çizginin korunacağına işaret ediyor.
İkinci olarak piyasaların merakla beklediği konuda, politikalarında
keskin viraj alınmamış, ekonomi sahasında piyasacı ağırlık
korunmuştur. Erdoğan'ın da benimsediği, para piyasalarına siyasi
müdahaleyi savunan yaklaşımın, Berat Albayrak, Nihat Zeybek, Numan
Kurtulmuş gibi temsilcileri kabinede belli ağırlık oluştursalar da,
ekonomi yönetiminin Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Ağbal
ikilisine teslim edilmesi, Lütfi Elvan'ın Kalkınma Bakanı olması,
bir süreklilik ve istikrar tercihi olarak tanımlanabilir.
Ancak AK Parti'nin başarı öyküsünde ekonomik unsurların oynadığı
role bakılacak olursa, “Erdoğan yönetimindeki Yıldırım kabinesi”nin
yeniden ekonomik büyüme politikalarının peşinde koşacağı
muhakkaktır.