DÜN grup konuşmasını can kulağıyla dinledim, anlamını açmadı
Kılıçdaroğlu.
HDP’lilerin tutuklanması ve Cumhuriyet gazetesine operasyon üzerine
bildirge yayınlamışlardı.
İşte CHP’nin o bildirgesinde geçiyor...
‘Halkın demokratik direnme hakkı’ndan söz ediliyor.
Ne anlama geliyor bu, nasıl direnecek halk?
***
Kılıçdaroğlu bu kavramı yüksek sesle ilk kez Şubat 2015’te gündeme
getirmişti.
Anayasa’nın askıya alındığını iddia edip bu gidişle halkın direnme
hakkının ortaya çıkacağını söylemişti.
O zaman tartışılmıştı.
Kavramın 27 Mayısçılar tarafından anayasaya ve siyasi literatüre
sokulduğu konuşulmuştu.
‘Türk milletinin, anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla
meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanarak
27 Mayıs 1960 devrimini yaptığı’ cümlesinden esinlenildiği
söylenmişti.
Yanlış hatırlamıyorsam açıklığa kavuşmadı, kavuşturulmadı.
Ne CHP ne lideri Kılıçdaroğlu, 27 Mayıs darbesi çağrışımını
reddetmedi, havada bıraktılar.
***
CHP şimdi yine ‘demokratik direnme hakkı’nı savunuyor.
Nedir bu ‘demokratik direnme hakkı’?
Meşruiyetini kaybettiği iddia edilen bir iktidara karşı darbe yapma
hakkı mıdır?
Sandıkla gelmiş bir yönetimi cuntayla devirmenin meşruluğuna mı
göndermedir?
Darbeye davetiye çıkarmak, antidemokratik müdahaleleri
meşrulaştırmak mıdır?
Beğenilmeyen, memnun olunmayan yönetimlere karşı ayaklanma hakkı mı
demektir?
Bir sokağa çıkma çağrısı mıdır, isyana mı teşvik ve davettir?
***
Bildirgede, AK Parti iktidarının demokrasiye ve ülkenin bekasına
tehdit oluşturduğundan hareketle...
Gidişatın halka demokratik direnme hakkı verdiği yazıyor.
Ama bu hakkın nerede, nasıl kullanılacağından bahsedilmiyor.
Dünkü konuşmasında Kılıçdaroğlu, HDP tutuklamaları için ‘Seçimle
gelen seçimle gider’ söylemini tekrarladı.
Seçimle gelen seçimle gidecekse AK Parti iktidarı nasıl el
değiştirecek?
Sokakta mı devrilecek, sandıkta mı?