Nasıl olur da siyaset perdesi arkasında “İslamcıları” bir yere monte eder, Türkiye’yi yönetecek kadroları allayıp pullayıp bir yerlere yerleştirir.
Kim gelirse gelsin, Şeytan bir
yolunu bulacaktır. Şeytanın şerrinden mutlak anlamda emin olan bir
kul var mı! Bu dünya hayatı nasıl başladı. Hz.
İbrahim’den bile vazgeçmeyen bir lanet olası biri var. Ve
onun en çok kullandığı üç alet, para/mal, kadın/fahşa, makam/güç.
Buna zaafı olanlara dikkat! Bu işlerde harama açık kapı bıraktınız
mı, Şeytan nefsinize taht kurar, o sizi, siz toplumu yönetirsiniz
İns’in Şeytanına dönüşürsünüz. Onun için “Rabbım beni bana
bırakma” denilmiştir. “İhtirastan uzak dur, çünkü
ihtirasla istediğinşey bir imtihana dönüşür de, dua ile istenen
belanız olur” denmiştir.
Neyse, yeni parti oluşumuna bakıyorum!. Üzülüyor tabii insan. AK Parti’nin hali pür melali, yeni oluşuma doğru yokuş aşağı gider gibi koşanlar, bugünkü sonucun müsebbibleri, kaşığı belinde dolaşan birtakım adamlar şirinlik muskalarını takıp, yeni oluşum için kapı kapı dolaşıyorlar. Uluslararası sistemin monitörleri olup-bitenleri izliyor ve adamları ile süreci dizayn etmeye çalışıyor. Cemaat, STK, işadamı, vakıf, dernek, oda, bürokrasi çevresinden birçok kişi ve kurum manken kız gibi gülücükler saçıyor. Ben üzülerek bakıyorum ve bekliyorum.