Zekât çeşmemize güzel bir mecra yaptık mı?

Elbistan’dan Cemal Özkaya: “Münâzarât’ta geçen ‘seele ve aceze’ kavramlarını açıklar mısınız? Üstad Hazretleri zekâtı hizmete vermeyi önceliyor mu?”İŞTE O...

Elbistan’dan Cemal Özkaya: “Münâzarât’ta geçen ‘seele ve aceze’ kavramlarını açıklar mısınız? Üstad Hazretleri zekâtı hizmete vermeyi önceliyor mu?”
İŞTE O İBARELER...

Bediüzzaman, Münâzarât’ta, sözü bu zamanın manevî cihadına zekâtla destek vermeye getiriyor ve aynen diyor ki:

“Büyük bir çeşme var, şimdiye kadar su-i istimal ile şûristana dağılıp bazı seele ve acezeye neşvünemâ verdi.”1

Bu cümleyi açalım mı? Peki, açalım:

Şûristan: Çorak ve verimsiz topraktır.

Seele: Durumu perişan olup insanlardan istemek durumunda bulunan miskinlerdir.

Aceze: Elinde avucunda bir şey olmayan, günlük iki öğün yemek bulmaktan aciz fukaradır.

Bu iki sınıf, Kur’ân’ın zekât verilmesini emrettiği sekiz sınıftan ikisidir.

“Seele ve acezeye neşvünemâ verdi”: İşte cümlenin bu kısmı, zekâtın su-i istimale uğradığı alanı gösteriyor.

ZEKÂTIN SU-İ İSTİMALE UĞRADIĞI ALAN

Neşvünema tabiri kademeli olarak iki hususa işaret ediyor:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zerreler beka âleminin cüzleridir 22 Nisan 2018 | 221 Okunma İnsan yaratılışı kopya edemez 02 Ekim 2017 | 242 Okunma Duânın en tatlı meyvesi nedir? 30 Eylül 2017 | 506 Okunma Celcelutiye’de niçin Süryanice kullanıldı? 29 Eylül 2017 | 617 Okunma Ye’cüc ve me’cüc çıkmış mıdır? 28 Eylül 2017 | 705 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar