Dondurma diplomasisi

Zor günlerden geçiyoruz; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib’in Morek kentinde, Esad yanlılarının Mehmetçiğin görev yaptığı gözlem noktasını “çevirmesinin”...

Zor günlerden geçiyoruz;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib’in Morek kentinde, Esad yanlılarının Mehmetçiğin görev yaptığı gözlem noktasını “çevirmesinin” ardından apar topar Rusya’ya gitti, Putin’le görüştü.
Görüşme, yandaş basına göre -elbette- son derece başarılı geçti. Sonuçta belli ki Moskova’nın bastırmasıyla, Esad yönetimi İdlib’de ateşkes ilan etti. (Gerçi o ateşkesin de daha ilk saatlerinde ihlal edildiği haberleri geldi ama, hadi silmeyelim “başarı” hanesinden)

MEHMETÇİK RUS ASKERİ KORUMASINDA 

Moskova gezisinin “başarısına” ek olarak; Esad birliklerinin etrafını sardığı Morek’teki gözlem noktasında, Suriye askerleri ile Mehmetçik arasına “Rus askeri polisleri yerleştirildiği” bilgileri ulaştı. (AKP hükümeti henüz bu konuda bir açıklama yapmadı. Ama eğer haberler doğruysa, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi Mehmetçiklerin ‘Rus korumasına’ alınmasının anlamını bir daha düşünün derim…)

RUSYA VE ABD ANLAŞTI MI? 

Rusya’da Erdoğan ve Putin birlikte dondurma yer de ABD durur mu?
Amerikan ordusu uzun süredir yapmadığını yaptı ve İdlib’deki El Kaide uzantısı bir grubun terörist eğitim kampına füze saldırısı düzenledi.
ABD bu füze saldırısıyla “İdlib denkleminde ben de varım” dedi.
Anlamakta zorluk çekenlere -ismi lazım değil- anlatır gibi anlatalım;
Yukarıda yazılanları alt alta koyun. Ne çıkıyor?
Dünyanın her alanında büyük bir rekabet içinde olan Rusya ve ABD, İdlib konusunda anlaşmış görünüyor;
Hem Washington, hem Moskova, İdlib’i “terör örgütlerinin oyun bahçesi” olarak görüyor.
ABD füzelerle, Rusya ise uçaklar ve Esad’ın askerleri ile İdlib’i temizlemeye kararlı.
Bölgeye atılan her füze, bombardımana katılan her uçak da, sadece iki yıl önce AKP hükümetinin Türk halkına “başarı” diye sattığı Soçi anlaşmasının, Putin’le Erdoğan’ın yediği dondurma gibi eridiğini gösteriyor.
ABD ile Rusya’nın “anlaştık” demeden anlaştığı bir başka konu ise Fırat’ın doğusundaki PYD-YPG güçleriyle ilgili.
Türkiye’nin “terörist” dediği, PKK terör örgütünün uzantısı dediği PYD-YPG’ye, ne Amerikalılar, ne de Ruslar aynı gözle bakmıyor.
Moskova’daki PYD ofisi hala açık. Ruslar, PYD-YPG ile Esad’ın arasını bulmaktan vazgeçmiş değiller. Amerikalılar ise, PYD-YPG’den her fırsatta “güvenilir ortak” diye bahsediyor, bunların kontrolündeki bölgeye tırlarca silah, mühimmat yığmaya, lojistik desteğe devam ediyorlar.

BUNDAN SONRA NE OLUR? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
AKP hayalleri ve milli davalar 21 Eylül 2020 | 313 Okunma AKP’nin söyledikleri ve yap-a-madıkları 14 Eylül 2020 | 415 Okunma “MAVİ VATAN” delik teşik.. 07 Eylül 2020 | 574 Okunma 'Kişi kültünün' Türkiye'ye zararı; Libya'da darbe; Suriye'de Rus kazığı; Akdeniz'de yalnızlık 31 Ağustos 2020 | 680 Okunma Ver gazı... 24 Ağustos 2020 | 664 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar