Rusya’nın ipiyle buraya kadar

Macron ara sıra Türkiye’ye atar tutar. Bizim Cumhurbaşkanımız da Macron’a bir şeyler söyler. Aynı şey, aynı şiddette değilse bile Merkel-Erdoğan ilişkileri için de geçerlidir.

(Bugünlerde fena değiliz. Merkel Avrupa’da olgun bir abla gibi davranıyor. Kariyerinin zirvesinde ve insani bir final için çabalıyor.)

Biz olsak, birisinin hakkımızda ileri geri konuştuğunu işitince selamı sabahı keseriz.

Devlet işleri öyle yürümüyor demek ki.

Türkiye’nin İdlib’de başı derde girince ikisi de Putin’le konuşup bir uzlaşma için ikna etmeye çalıştılar.

Merkel ve Macron’un Putin’i aramaları maddi olarak değilse de moral olarak bize faydalı olmuştur.

Dindar insanları “yobaz-gerici” olarak tanımlayan sözde çağdaş kemalistler...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika gezisi ile ilgili yapılan yorumlara Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi son...

“Ali Koç takımının, sporcusunun emeğini geri plana atarak tamamen saha dışı kavgasına odaklandı. F.Bahçe Başkanı, yıl boyunca...

Sözcü'nün yazarı Aytunç Erkin'e konuşan AK Parti'nin önemli ismi Cemil Çiçek böyle başlıyor sözlerine. Çiçek'in röportajında çok...