Götürmek istedikleri yere gitmeyelim

Ne zamandı Kayseri’ye en son gittiğim? İki hafta ya oldu ya olmadı. Yazmıştım zaten ne ettiğimi, ne gördüğümü. Sabah uyanır uyanmaz televizyonlarda patlamayı gördüm.  Talas. Tıp fakültesi...

Ne zamandı Kayseri’ye en son gittiğim? İki hafta ya oldu ya olmadı. Yazmıştım zaten ne ettiğimi, ne gördüğümü.

Sabah uyanır uyanmaz televizyonlarda patlamayı gördüm. 

Talas. Tıp fakültesi civarı.

O caddede yeğenim Arif’le yürümüştük. Evlerine en fazla üç yüz metre…

Kızkardeşim Canan’ı aradım. Telefonu meşgul. Eniştem Sakin’i aradım. 

Durum vahim. Televizyonlarda henüz söylenmiyor ama şehitlerimiz var.

‘Askercikler.’

Rahmetli annem öyle derdi, birkaç asker bir arada gördüğü zaman.

Çoğu fakir hanelerin oğulları…

Yoook, öyle, etli butlu adamların kapılarını açıp da, ‘işte bizim fakirhane’ diye gösterdiği kaşanelerden değil. Bildiğin gariban ev.

Evinin oğulcuğu.

Gitti çocuklar. Nasıl taşısın analar, babalar bu zifiri acıyı?

Taşıyacak. Cayır cayır yanacak, yana yana taşıyacak.

Gidin sorun babasına, söylesin, acısını gövdesinde zaptetmeye çalışarak.

Hıçkırıkları sökün etmesin diye nefesini tutarak.

“Vatan sağolsun.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meğer ‘dava’ götürmekmiş 27 Mart 2024 | 1.112 Okunma İktidarın emekli fobisi 25 Mart 2024 | 730 Okunma İyi ve kötü dindarların hisleri 24 Mart 2024 | 298 Okunma ‘Saf seçmen’ efsanesi 22 Mart 2024 | 337 Okunma Gazze itikâfı 20 Mart 2024 | 231 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar