Süleymani, kurban mıydı?

İran’da devrim olunca, istisnasız bütün İslâm dünyasında sevinçle, coşkuyla karşılandı. Sünnî dünyanın en önemli kalesi Türkiye’de İran devriminden belli bir süre aslâ şüphelenilmedi; hep “Müslümanların yüzakı” bir adım olarak değerlendirildi.

İran’ın Saddam Irakı’yla kapıştırılması meselesinde de, hem Türkiye’de hem de İslâm dünyasında İran İslâm devriminin çökertilmeye çalışıldığı düşünülerek İran’dan yana tavır takınıldı genellikle.

Ancak ne zamanki İran’a gidip gelmeler başladı, İran devrimi hakkında şüpheler belirmeye, İran’a daha mesafeli yaklaşmaya başladı insanlar.

FARS HEGEMONYASI HAYALLERİ...

Fakat benim için kırılma noktası, Selman Rüşdi’ye “ölüm fetvası” verilmesi oldu. İran, bütün İslâm dünyasının sözcüsü, hilâfet merkeziymiş gibi konuşuyor ve hareket ediyordu!

Geldiğimiz noktada İran, bütün Arabistan yarımadasına yerleşmeye başlayınca, İkbal’e hak vermeye başladım.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Düşünemeyen insan, Batılı Leviathan düzeni ve İslâm’ın direnişi 26 Nisan 2024 | 262 Okunma Kendini bil, Rabbini bil, haddini bil. Ya da: Kültürel olarak “iktidar” değilseniz, siyasî olarak iktidar olamazsınız! 22 Nisan 2024 | 1.725 Okunma Fiîlî işgal dönemi bitti, zihnî işgal çağındayız! 21 Nisan 2024 | 247 Okunma İran tehlikesinin boyutlarını kavrayabilmiş değiliz!  19 Nisan 2024 | 970 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3 15 Nisan 2024 | 919 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar