NATO’nun Türkiye’si ve Türkiye’nin “NATO”su

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Yusuf Kaplan'ın bugünkü (28.03.2022)''NATO’nun Türkiye’si ve Türkiye’nin “NATO”su'' başlıklı yazısı.

NATO’nun açılımı ne? “Kuzey Atlantik İttifakı” mı?

Acaba?

NATO’nun açılımı, (açıklanmayan ve aslâ açıklanamayacak karşılığı) şu: İngiliz sinsi diplomatik zekâsı ile Yahudi paranoid-şizoid gücü arasında imzalanan saldırmazlık paktı!

NATO, kapitalist dünya sisteminin küresel jandarması, mazlumların kanını akıtan ruhsuz ölüm makinası!

NATO’NUN GİZEMLİ ŞATOSU VE D/İKİ/Z KULESİ!

NATO, bir askerî ve diplomatik savunma paktı.

Neyi savunuyor NATO’yla Batı aklı? Art arda yaşanan dünya savaşlarına benzer bir yıkımın bir daha tekrarlanmaması ilkesini.

Öncelikle, Batı ittifakı içinde yeniden dünya savaşlarına yol açacak büyük ölçekli çatışmalara izin vermeme gücünü ve iradesini temsil ediyor NATO.

İkinci olarak, her ne sûretle olursa, izleri bile kalmayacak, çocukları bile kendisine düşman edilecek kadar acımasızca tarihten uzaklaştırılan Osmanlı’dan sonra Türkiye’nin de tarih yapan bir aktör olmaya kalkışmasına, Osmanlı tarih şuuru ve medeniyet ruhu ile donanmasına aslâ izin verilmemesi kaygısını temsil ediyor ayrıca.

O yüzden, Türkiye, Osmanlı ruhunu hatırladığı zaman, “neo-Osmanlıcılık hortladı!” diye manşet artıracaksınız Türkiye’nin celladına âşık tasmalı çekirgelerine!

NATO, Soğuk Savaş düzeninin örgütü ve NATO’nun (İngilizler ve Yahudilerden oluşan) iki görünmeyen gücünün küre ölçeğindeki örgütleyici gücü.

NATO’NUN SOĞUK SAVAŞI

NATO, bu örgütleyici gücünü postkolonyal süreçte Soğuk Savaş düzeni kurarak hayata geçirdi…

Soğuk Savaş, iki gerekçeyle icat edilmişti:

Birincisi, İngilizlerin iki dünya savaşından sonra kapitalist sisteme el koyan, İngilizleri Amerika’dan kovarak Amerika’ya da el koyan Yahudilerin gücünü kabul etmesinin ilanıydı ve örtük kuruluş gayesi, Yahudi egemenlik alanıyla İngiliz egemenlik alanı arasında İngilizlerle Yahudileri karşı karşıya getirecek büyük ölçekli bir üçüncü dünya savaşının çıkmasına engel olmaktı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kendini bil, Rabbini bil, haddini bil. Ya da: Kültürel olarak “iktidar” değilseniz, siyasî olarak iktidar olamazsınız! 22 Nisan 2024 | 1.723 Okunma Fiîlî işgal dönemi bitti, zihnî işgal çağındayız! 21 Nisan 2024 | 244 Okunma İran tehlikesinin boyutlarını kavrayabilmiş değiliz!  19 Nisan 2024 | 969 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3 15 Nisan 2024 | 917 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-2 14 Nisan 2024 | 482 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar