Değişkenlerin sâbite katına yükseltilmesi: Epistemik kölelik ve Tarihselcilik sefâleti (2)

Tarihselcilik, Almanya’nın darmadağınık olduğu bir zaman diliminde bir Alman ruhu icat ederek Almanya’yı toparlamak amacıyla doğdu, esas itibariyle.Farklı kültürlere, dillere kapı aralayan bir arayış olarak.Zamanla...

Tarihselcilik, Almanya’nın darmadağınık olduğu bir zaman diliminde bir Alman ruhu icat ederek Almanya’yı toparlamak amacıyla doğdu, esas itibariyle.

Farklı kültürlere, dillere kapı aralayan bir arayış olarak.

Zamanla, izafîleştirici, her şeyi kayıtlı zamana ve mekâna kilitleyici, dolayısıyla insanı tanrılaştırıcı, tarihi kutsayıcı özellikleri nedeniyle kıyasıya eleştirildi; sonunda, Karl Popper tarafından hurdaya çıkarıldı.

Tarihselciliğin, tarihi mutlaklaştırarak hakikati izafîleştirici özelliğinin, hakikat fikrini inkâr eden izafîleşme biçimlerini mutlaklaştıran postmodern söylemlere kapı araladığını da hatırlatmak isterim.

Dünkü yazımda tarihselciliğin serüvenini özetlemiş ve tarihselciliğin, insanın tanrılaştırılması sürecinin yapı-taşlarını döşediğine dikkat çekmiştim.

Bugünkü yazımda, tarihselciliğin, düşünme faaliyetini nasıl felçleştirdiğini, bu yüzden Batı’da da nasıl kıyasıya tartışıldığını ve hurdaya çıkarıldığını, ayrıca pratikte nasıl büyük felâketlere yol açtığını göstermeye çalışacağım.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İran tehlikesinin boyutlarını kavrayabilmiş değiliz!  19 Nisan 2024 | 868 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3 15 Nisan 2024 | 910 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-2 14 Nisan 2024 | 478 Okunma Ramazan Bayramı’nın çok katmanlı dünyası ve derûnî mânâsı 12 Nisan 2024 | 68 Okunma Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem tarafından dönüştürüldük sonunda! Neden peki?  08 Nisan 2024 | 759 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar