Artık hâriçten gazel okumayan bir Türk hâriciyesi’ne doğru...

Hâriciyemiz bir âlem, yaklaşık iki asırdır... “İşgal edilmiş, kurtarılmış alan” gibi sözümona Türk hâriciyesi. Hep belli aileler, çocukları, torunları cirit atıyor. Ya da belli bir...

Hâriciyemiz bir âlem, yaklaşık iki asırdır...

“İşgal edilmiş, kurtarılmış alan” gibi sözümona Türk hâriciyesi. Hep belli aileler, çocukları, torunları cirit atıyor. Ya da belli bir zihniyet, Batı’ya göbekten bağımlı, Batıperest bir “şebeke” hâkim hâlâ Türk hâriciyesine!

HÂRİÇTEN GAZEL OKUYAN HÂRİCİYE OLUR MU?

Hâriciye, bir ülkenin dışa açılan kapısıdır, bağımsızlığının anahtarıdır.

Ama bizim hâriciyemiz, hâriçten gazel okuma yapısıdır, Türkiye’nin gerçek anlamda bağımsız ol-a-madığının ispatıdır.

Oysa gerçekte bir hâriciye hem ülkeyi temsil eder; hem ülkenin dışarıyla ilişkilerini düzenler; hem de dünyaya sunabileceği ufku, iddiayı aktarır; bütün yönleriyle aktarır ve anlatır o ülkenin medeniyet iddialarını ve ufkunu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3 15 Nisan 2024 | 910 Okunma Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-2 14 Nisan 2024 | 475 Okunma Ramazan Bayramı’nın çok katmanlı dünyası ve derûnî mânâsı 12 Nisan 2024 | 67 Okunma Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem tarafından dönüştürüldük sonunda! Neden peki?  08 Nisan 2024 | 757 Okunma Mahşer’in üç atlısı: Kurucu Melikşah, uygulayıcı Nizamülmülk, temelleri-koyucu Gazâlî  07 Nisan 2024 | 584 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar