Odalarda ışıksızım

Sahne aldığı Günay'ın kulisine davet etmişti beni, 'Yüksel, gel bak sana ne dinleteceğim' diye... Son bestesinden iki mezür okumuştu gitarıyla... O zaman keşfettim Kayahan şarkılarının hepsinin birden nasıl olup...

Sahne aldığı Günay'ın kulisine davet etmişti beni, 'Yüksel, gel bak sana ne dinleteceğim' diye... Son bestesinden iki mezür okumuştu gitarıyla... O zaman keşfettim Kayahan şarkılarının hepsinin birden nasıl olup da kalp kapakçıklarımıza yerleştiğini...
Çünkü o gün Büyük Usta'nın gözünde, lohusa bir kadının doğum sonrasındaki şeker pembesi mutluluğunu görmüştüm.
Bana göre Neşet Ertaş, Türk halk müziği için neyse, Kayahan da Türk pop müziği için odur. 'Şarkıcı' ile 'sanatçı' arasındaki farkın adıdır. Hayatı yedi nota ve birkaç mısraya sığdırmayı başarabilmiş bir filozoftur.
Aranızda Kayahan şarkısının çağrıştırdığı bir anısı olmayanınız var mı? Varsa, kaybınız büyük... Onunla aşık olan, onunla terk eden-edilen, onunla şiir yazmaya başlayan, onunla duşta şarkı söylemeye cüret eden bir neslin üyesiyiz biz.
Ne mutlu bize... Kayahan sadece aşk şarkıları mı yazıp söyledi dersiniz?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eskişehir’de gözü olanın gözü çıksın 10 Ağustos 2025 | 136 Okunma Yağmurumuzu çalıyorlar 09 Ağustos 2025 | 197 Okunma Pop müzik artık cinsellik satıyor 08 Ağustos 2025 | 249 Okunma Ya Ayasofya Camii yansaydı? 07 Ağustos 2025 | 182 Okunma Dilan ve İbo’ya açık mektup 06 Ağustos 2025 | 196 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar