Odalarda ışıksızım
Sahne aldığı Günay'ın kulisine davet etmişti beni, 'Yüksel, gel bak sana ne dinleteceğim' diye... Son bestesinden iki mezür okumuştu gitarıyla... O zaman keşfettim Kayahan şarkılarının hepsinin birden nasıl olup...
Sahne aldığı Günay'ın kulisine davet etmişti beni, 'Yüksel, gel bak sana ne dinleteceğim' diye... Son bestesinden iki mezür okumuştu gitarıyla... O zaman keşfettim Kayahan şarkılarının hepsinin birden nasıl olup da kalp kapakçıklarımıza yerleştiğini...
Çünkü o gün Büyük Usta'nın gözünde, lohusa bir kadının doğum sonrasındaki şeker pembesi mutluluğunu görmüştüm.
Bana göre Neşet Ertaş, Türk halk müziği için neyse, Kayahan da Türk pop müziği için odur. 'Şarkıcı' ile 'sanatçı' arasındaki farkın adıdır. Hayatı yedi nota ve birkaç mısraya sığdırmayı başarabilmiş bir filozoftur.
Aranızda Kayahan şarkısının çağrıştırdığı bir anısı olmayanınız var mı? Varsa, kaybınız büyük... Onunla aşık olan, onunla terk eden-edilen, onunla şiir yazmaya başlayan, onunla duşta şarkı söylemeye cüret eden bir neslin üyesiyiz biz.
Ne mutlu bize... Kayahan sadece aşk şarkıları mı yazıp söyledi dersiniz?