‘Meryem’in duruşu herkese örnek olsun

?Atv'nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da aile, bir süredir evin küçük oğlu 'Ömer' için kaygılanıyor. 'Ömer', ablasının öldürülmesinden sonra...

?Atv'nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da aile, bir süredir evin küçük oğlu 'Ömer' için kaygılanıyor. 'Ömer', ablasının öldürülmesinden sonra girdiği bunalımdan bir türlü çıkamadı. Bir ara annesi ile babası ayrılmasın diye dikkatleri üzerine çekmek için küçük bir trafik kazası planladı. Ama işler düşündüğü gibi gitmedi, kazada bir kişi hayatını kaybetti. Ev ahalisinden bir başkası suçu üzerine almak üzereyken 'Ömer' vicdan azabına dayanamadı, annesinin de teşvikiyle suçunu itiraf edip cezaevinin yolunu tuttu. Ama ne olduysa bundan sonra oldu. Zaten mafya lideri olan babası ve amcalarına özenip duran 'Ömer', cezaevinde minyatür bir mafya babasına dönüştü. Kendini koğuş ağası gibi hissedip elinden tespih düşürmez oldu. Hatta öyle mutluydu ki, cezaevinden çıkmak bile istemiyordu.
Annesi 'Meryem', duruma el koymakta gecikmedi. Zaten bir evladını mafya hesaplanmasına kurban vermişti; ikincisinin de aynı yola girmesine izin veremezdi. Cezaevine gitti, 'Ömer'le konuştu, elindeki tespihi dağıttı. Daha çocuk olduğunu, önce çocukluğunu yaşaması gerektiğini, ailesine fayda sağlamak istiyorsa ilk olarak okuması lazım geldiğini öyle etkili bir şekilde anlattı ki, 'Ömer'in direnci hemen kırılıverdi.
Pek çok aksiyon dizisinin, çocukları mafyalığa özendirdiği yazılıp söylenir. Benim de bu konuda çokça mürekkep tükettiğim olmuştur. İlk kez bir dizide 'çocukların bu tür özentilere karşı nasıl korunması gerektiğini' adeta bir ders olarak verilirken gördüm. Belli ki çocukların mafyalığa özenmesinde en büyük suç dizilerde değil, çocukları o dizilerle 'savunmasız' olarak baş başa bırakan ebeveynlerde. Bilinçli bir anne-babanın; yerinde ve zamanında müdahale ile çocuklarını nasıl her türlü dış etkenden koruyabildiğini anlatıp,kendi zehrine panzehir üreten 'Eşkıya'yı yürekten kutluyorum.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ya Barış Manço olmasaydı? 25 Nisan 2024 | 209 Okunma Erkek düşmanı reklamlar (!) 24 Nisan 2024 | 471 Okunma Neredesiniz sahte Atatürkçüler? 23 Nisan 2024 | 255 Okunma Elin garibanı dururken... 21 Nisan 2024 | 153 Okunma Son nefesimize kadar Gazze! 20 Nisan 2024 | 51 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar