Vicdanımızı nerede düşürdük acaba?

Bütün hafta boyunca haber bültenlerindeki o iğrenç, insanlık dışı görüntüyü izledim. Her seferinde yüreğim burkuldu, insanlığımdan utandım. Dört şehir magandası, minibüsün...

Bütün hafta boyunca haber bültenlerindeki o iğrenç, insanlık dışı görüntüyü izledim.
Her seferinde yüreğim burkuldu, insanlığımdan utandım.
Dört şehir magandası, minibüsün içinde işitme engelli bir çocuğu acımasızca, dakikalarca dövdüler.
Garibimin tek suçu, kendisine vuranlara işaret diliyle kulaklarının duymadığını anlatmak istemesiydi.
Annesinin, yüzü gözü şişen evladını göğsüne bastırırken söylediği "Bunlar nasıl insan?" sözü hâlâ kulaklarımda çınlıyor.
Olayın beni daha da üzen ve yoran iki yönü daha vardı.
Birincisi; o dört gencin de üniversite öğrencisi olması, birinin tıp fakültesinde okuması ve aynı zamanda 'spor ahlakının' en geçerli olduğu branşlardan biri olan Uzakdoğu sporlarıyla profesyonel olarak ilgileniyor olmasıydı. İkincisi ve çok daha önemli olanı ise; olay dakikalarca devam ederken, minibüsün içinde bulunan ve sayıları çok daha kalabalık olan diğer insanların kıllarını bile kıpırdatmamasıydı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ya Barış Manço olmasaydı? 25 Nisan 2024 | 239 Okunma Erkek düşmanı reklamlar (!) 24 Nisan 2024 | 471 Okunma Neredesiniz sahte Atatürkçüler? 23 Nisan 2024 | 255 Okunma Elin garibanı dururken... 21 Nisan 2024 | 153 Okunma Son nefesimize kadar Gazze! 20 Nisan 2024 | 51 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar