Bu takım bizi hak etmiyor!

Yazıyı, İzlanda hezimetinin hemen ardından yazdım. Ama hafta sonu sayfalarımız iki gün önceden hazırlandığı ve pazartesi günü de yazı günüm olmadığı için size ulaşması...

Yazıyı, İzlanda hezimetinin hemen ardından yazdım. Ama hafta sonu sayfalarımız iki gün önceden hazırlandığı ve pazartesi günü de yazı günüm olmadığı için size ulaşması bugünü buldu. Eminim, pek çok yazardan bu konuda farklı yorumlar okumuşsunuzdur. Ama rötarlı da olsa, ben de içimi dökmek istedim.

Sinirimi bozan, ortaya konulan kişiliksiz futboldan ziyade; üç maç için getirilen Rumen teknik direktör Mirceau Lucescu'nun yedek kulübesinde değil de 'tribünde' olmasıydı. Çünkü sinirlerine hakim olamadığı için bir önceki maçta fairplay'e muhalif hareketlerde bulunmuş, FIFA da cezayı basmıştı. Yahu Luce denen muhterem, zaten sana sadece üç maç için ihtiyacımız vardı. Afranı tafranı kendine saklayıp sinirlerine hakim olsana... Genç futbolcular, kendini bile kontrol etmekte zorlanan bir hocadan ne öğrenebilirler, ona nasıl güven ve saygı duyabilirler ki!
Peki onurlar ayaklar altına alınarak affedilip Milli Takım'a yeniden çağırılan Arda Turan ve Emre Belözoğlu'na ne demeli? Varlığınız ile yokluğunuz arasında ne fark vardı söyler misiniz? Gazeteci dövmenin cezasının 'sadece bir maç olduğunu' bize öğreten 'Arda affı', aslında 'çaresizliğin' bir ifadesiydi. Tıpkı "Burası Çavuşesku'nun Romanya'sı gibi olmuş" deme gafletinde bulunan Lucescu'nun Milli Takım'ın başına getirilmesinin 'acizlik' olması gibi...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ya Barış Manço olmasaydı? 25 Nisan 2024 | 199 Okunma Erkek düşmanı reklamlar (!) 24 Nisan 2024 | 471 Okunma Neredesiniz sahte Atatürkçüler? 23 Nisan 2024 | 255 Okunma Elin garibanı dururken... 21 Nisan 2024 | 153 Okunma Son nefesimize kadar Gazze! 20 Nisan 2024 | 51 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar