İt ürür, kervan yürür

Geçen haftaki pazar yazımın konusu, Sözcü’yle medya savaşımızın nasıl başladığıydı. Dertlerinin İFK falan olmadığını, sadece bizi susturmayı amaçladıklarını...

Geçen haftaki pazar yazımın konusu, Sözcü’yle medya savaşımızın nasıl başladığıydı.
Dertlerinin İFK falan olmadığını, sadece bizi susturmayı amaçladıklarını birinci ağızdan aktarmıştım bu köşede.
Cuma günkü Sözcü davası öncesi, 28 Şubat artığı, FETÖ iş birlikçisi gazetecileri ve yazarlarının yalan propagandası ile sesimizi kısabileceğini sanan Ertuğrul Bey, yanıldığını bir haftalık süreçte fazlasıyla anlamıştır umarım.
Nasıl bir çaresizlik içinde debelendikleri, çırpındıkça daha çok battıkları Alman film yıldızı Janina Flieger’i, ABD’li Carmen Rodriguez’i farklı sahte isimlerle İFK mudisi gibi yayınlamalarından belli oldu zaten.
Bütün balonları tek tek ellerinde patlayınca, gazetemizin 135 binlik tirajının gerçekte 8 bin olduğu yalanına bile sığınan zavallı Sözcü tetikçileri, acınası hâllerini tüm çıplaklığıyla dışa vurdu.
Çünkü Türkiye gazetesi, yarım asra yakındır abonelik sistemiyle elden dağıtılan ilk ve tek gazete. -Ki buna rağmen, bayi satışımız bile bu yazdıklarının iki katı. Bu gerçeği raporlarda gördükleri, bütün aboneleri isim ve adresleriyle tek tek ispatlayabileceğimizi bildikleri hâlde, bu denli uçuk yalanları bile pervasızca yazmaları, yaşadıkları acziyeti ortaya koydu.
              ***
Peki bu süreçte, gazetemiz ne yaptı?
Patronu, hakkındaki FETÖ davasından dolayı yurt dışına kaçan paçavranın, 15 Temmuz öncesi FETÖ’ye nasıl taşeronluk ettiğini, delil niteliğindeki kupürlerle gözler önüne serdi.
FETÖ firarisi Akın İpek yurtdışına kaçtığında nasıl medya organlarına kayyum atanmışsa, aynı hukukun Sözcü için de uygulanması gerektiğini, mevcut kanunların bunu gerektirdiğini yazdı.
Sözcü’nün her gün manşete çektiği platform sözcüsü kadının, kendisine üç defa ödeme teklifi yapılmasına rağmen parasını almayı kabul etmediğini, hatta döviz hesabı bulunmasına karşın alacağının üç katı para istediğini tespit edip, perde arkasında oynanan asıl oyunu deşifre etti.
İFK’nın FETÖ ve 28 Şubatçılar eliyle kasıtlı batırıldığını, o dönem FETÖ liderinin en yakınındaki isimlerin beyanlarıyla ortaya döktü.
Sözcü’nün firari patronu hakkında MASAK raporunda geçen, FETÖ şirketlerinden aldığı serveti işledi.
Akbay hakkındaki iddianamelerde yer alan vahim iddiaları okuyucularına aktardı.
Bir iş adamının, aleyhinde haber çıkmaması için Sözcü patronuna aktardığı 1,5 milyon liranın hikâyesini ve bu parayı aldıktan sonra nasıl yayınlarında çark ettiklerini belgeleriyle yayınladı.
Bu sözde gazetenin, kayyum atanmasına önlem için çalışanlarına oynadığı sendika oyununu, gazetenin içini nasıl boşalttıklarını, CHP’li belediyeleri nasıl hortumladıklarını, İsviçre’ye aktarılan para trafiğini kimlerin üzerinden sağladıklarını, Basın İlan Kurumu’nu hortumlamak için başvurdukları hileleri ortaya serdi.
Bu arada, elbette kurumumuzu hedef alan yalanlarını da tek tek deşifre etti.
              ***
Biz onların ne mal olduğunu gayet iyi biliyoruz da...
Şimdi perde önünde bazı münafık tipler yeniden türedi.
Biz onları önceki sene Doğan Grubu ile kavgamızdan da biliyoruz.
Bunlar, sözde AK Partili, ama icraatta AK Parti ve Cumhurbaşkanımızın düşmanlarının çok sıkı sevicileri.
Tecrübeyle sabit...
Biz ne zaman ortak düşmanlarımızın üzerine saldırsak ve onları alt edeceğimiz görünse, bu münafıklar hemen ortaya çıkıyor.
Dün nasıl Doğan Grubu’nun yanında saf tuttularsa, bugün de Cumhurbaşkanımızın can düşmanı, FETÖ tetikçilerinin yanında yer alıyor.
Bu kadarı tesadüf olabilir mi?
Daha önce yazmıştım bu ismi...
Bu defa yazmıyorum, çünkü onlar kendilerini gayet iyi biliyor.
İcap ederse yazmaktan çekinmeyeceğimi bu kıl kuyruk tiplere hatırlatmak isterim.
              ***
Sözcü’ye dönelim...
O kadar kirli bir geçmişleri var ki, elimize sürekli yeni dosyalar ulaşıyor.
Onlar gibi üfürme gazetecilik yapmadığımız için üzerinde çalışıyoruz.
Bu hamur daha çok su kaldıracak...
İt ürüyecek, kervan yürüyecek.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Konforumuz bozulacak 24 Mart 2024 | 27 Okunma Kaldığımız yerden… 28 Ocak 2024 | 6 Okunma İzin 04 Ocak 2024 | 56 Okunma Bunlar mı milliyetçi? 31 Aralık 2023 | 42 Okunma 21. asır Türkiye yüzyılı olacak 09 Ekim 2022 | 421 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar