Kadınlar yalnız başına 90 kilometre uzağa gidebilir mi?

Sözcü Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil'in bugünkü (03.01.2022)'' Kadınlar yalnız başına 90 kilometre uzağa gidebilir mi?'' başlıklı yazısı.

İstanbul Sözleşmesi’nin neden hayati bir sözleşme olduğuna dair, yılın ilk açıklaması Diyanet tv’den geldi.

“Kadınlar yalnız seyahat edebilir mi?” diye soruldu, diyanetin başkanlık müşaviri cevapladı, “yanında oğlu veya kocası yoksa, 90 kilometreden fazla mesafeye yalnız gitmeleri caiz değildir” dedi.

Tarikat-cemaat-zırcahil zihniyetinin kadın düşmanı olduğunu zaten biliyoruz ama, doğrusu ben “kilometre”ye daha çok takılıyorum.

89 kilometre helal.

90 kilometre, caiz.

91 kilometre haram.

Halbuki…

1795 yılına kadar dünyada standart uzunluk ölçüsü birimi bile yoktu.

Antik Mısır'da mesela, tee milattan önce dört bin yılında firavun'un dirseğiyle eli arasındaki mesafeyi ölçmüşlerdi, o mesafeyi uzunluk ölçüsü birimi olarak kullanıyorlardı.


İngiltere'de, rivayet odur ki, kral 1'inci Henry sağ kolunu ileri doğru uzatmıştı, burnundan orta parmağının ucuna kadar olan mesafe “bir yard” olarak belirlenmişti, 12'nci yüzyıldan beri onu kullanıyorlardı.

Osmanlı'da “arşın” vardı.

Abbasilerden beri dirsekle orta parmak arasındaki mesafeye arşın deniyordu, oradan uyarlanmıştı ama, firavun gibi, kral gibi sabit birinin dirseğiyle orta parmağı esas alınmadığı için, her alanda farklı arşın kullanılıyordu, çarşı arşını başkaydı, mimar arşını başkaydı.

Çarşı arşını 65 santim kadardı, mimar arşını 75 santim civarındaydı; kumaş alınırken, dirseğe dolanarak ölçülürdü.

O tarihlerde bu tür farklılıklar pek de sorun olmuyordu, göz kararı idare ediliyordu, ama ülkelerarası ticaret büyüyünce, birbirine uymayan alakasız uzunluk ölçüleri uluslararası sorun yaratmaya başladı.

Fransız Devrimi bu kargaşaya son verdi.

Bilimi esas alarak, kraliyet ve kilise saçmalıklarını kökünden değiştiren cumhuriyetçiler, tüm dünyanın kabul edebileceği ortak uzunluk ölçüsünü saptamak üzere, Fransız Bilimler Akademisi'ni görevlendirdiler; seçkin biliminsanlarından komisyon kurdular.

Dünyayı esas aldılar.

“Ölçü” anlamına gelen Yunanca “metron” kelimesinden esinlenerek “metre” adını verdiler.

Paris üzerinden geçen meridyende trigonometrik hesaplarla ölçüm yaptılar; Kuzey Kutbu'yla Ekvator arasındaki mesafenin 10 milyonda birine “bir metre” dediler.

Böylece, metrik sistem doğmuş oldu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hoşçakalın 10 Mart 2023 | 7.345 Okunma Çok muhabbet tez ayrılık 07 Mart 2023 | 7.112 Okunma Sözcü Televizyonu 21 Şubat 2023 | 3.827 Okunma Tercih, her şeydir 19 Şubat 2023 | 8.726 Okunma Üç oda bir tabut 18 Şubat 2023 | 4.033 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar