Türkiye’de legal siyaset yapmak mı, İsrail’in proxy örgütü olmak mı?
Başlıktaki soru çözüm sürecinin 1 Ekim’den bu yana karşı karşıya olduğu en ciddi sınavdaki tek soru.Sorunun muhatabı tabii ki PKK.Fiziken sınırlarımızın yanı başında ama siyaseten bize...
Başlıktaki soru çözüm sürecinin 1 Ekim’den bu yana karşı karşıya olduğu en ciddi sınavdaki tek soru.
Sorunun muhatabı tabii ki PKK.
Fiziken sınırlarımızın yanı başında ama siyaseten bize uzak bir savaş gibi izlediğimiz İsrail-İran savaşı (ya da daha adil bir ad vermek gerekirse, İsrail’in İran’a ağır saldırısı ve İran’ın can havliyle verebildiği cevaplar) aslında bizi tam da bu yüzden çok yakından ilgilendiriyor.
Çünkü bir 2015 sendromunun yanı başındayız.
Nasıl 2015’de çözüm süreci Suriye iç savaşı yüzünden bittiyse, PKK’ya Türkiye’nin teklif ettiği çözüm paketi, PKK’ya İran’ın (ve Suriye’nin) teklif ettiği Rojava devletçiğinin yanında cazibesini kaybettiyse, ikinci çözüm süreci de yine bölgesel bir savaşla sınanıyor.
Bu kez PKK’ya teklifin ne olduğunu bilmiyoruz.