Siyasi nezaket

En fazla siyasette bulunması gereken nezakete ne yazık ki en az, siyasette rastlanıyor. Dünyanın bir çok yerinde siyasi hedefine ulaşamayanlar, kaybedenler bir gün dahi beklemeden görevlerinden istifa ediyorlar. Türkiye'mizde ise koltuk...

En fazla siyasette bulunması gereken nezakete ne yazık ki en az, siyasette rastlanıyor. Dünyanın bir çok yerinde siyasi hedefine ulaşamayanlar, kaybedenler bir gün dahi beklemeden görevlerinden istifa ediyorlar. Türkiye'mizde ise koltuk uğruna adeta kazık çakılıyor. Kurultayların partisi CHP'de kılıçlar yine çekildi. Bir süre önce genel başkanlık yarışını kaybeden Muharrem İnce, cumhurbaşkanlığı yarışında yüzde 30'u aşınca yeniden aday oluyor. Oysa İnce; "Beni cumhurbaşkanı adayı yapan Kılıçdaroğlu'na karşı yeniden aday olmam" demişti. Dahası seçimden hemen sonra "Benden kurultay çağrısı duymayacaksınız" sözlerini sarf etmişti. Bugün direkt söylemiyor gibi yapsa da her kesim aslında ne demek istediğini biliyor.

Demek ki siyasette ağızdan çıkan söze dikkat edeceksin. Anadolu'muzun çok güzel bir özdeyişi vardır:

"İnsanlar sözlerinden, hayvanlar boynuzlarından bağlanır..."

"Kaybedersem giderim" diyen çok kişi gördük. Mevcut oyunu düşürdüğü halde gitmediler. Üstelik kendilerini başarılı ilan ettiler. Türk siyaseti ne yazık ki çok kirlendi. "100 imza bile toplayamazlar. Getirsinler üzerini ben tamamlarım" diyen Devlet Bahçeli, toplanan700 imzayı yok saydı. Ve o günden itibaren koltuğunu koruyabilmek için kayıtsız-şartsız Erdoğan'a ram oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu "Adalet Yürüyüşü" ile örgütü toparlayıp, heyecan getirmesine rağmen mevcut yüzde 25'i yüzde 22'ye geriletti. Bu kaybın sosyolojik sorgulaması yapılmadan, İnce'nin aldığı yüzde 31'in tamamı CHP oyuymuş gibi düşünenler liderliğe İnce'nin getirilmesini istiyor. Evet; CHP için değişim kaçınılmaz. Cumhuriyetin kurucusu CHP'nin oy potansiyelini yüzde 30'lara kilitlemenin anlamı yok. Hedefi büyütüp yüzde 60-70'lerin planı yapılmalı. Ancak bünyeye zarar vermeden. Kırıp dökmeden. İşi aceleye getirmeden. Son yılların en yükseğine çıkmış heyecan dalgasını dindirmeden. Yani zamanlama önemli. Yarın yüz yüze bakacağınız, birlikte göreve devam edeceğiniz kişileri "şucu-bucu" diye ayrıştırmadan, bütünlüğü bozmadan mesafe alınmalıdır. Amaç partinin iktidara gelmesi ise buyurun önce tüzükten başlayın. Parti içi demokrasiyi had safhaya çıkarmak için her türlü değişikliği gerçekleştirin. Dahası "kaybeden gider" maddesini yazın. Delege ağalığına son verip tüm yönetici ve üyelerin oy vermesini sağlayın.

Farklı şapkalar!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hasan Paşam ve Uğur Mumcu... 31 Ocak 2021 | 517 Okunma "Adalet yıkılırsa gökyüzü çöker!" 29 Ocak 2021 | 282 Okunma Asker Hastanesi yıkılmasın!.. 28 Ocak 2021 | 279 Okunma Kaba Milliyetçilik... 24 Ocak 2021 | 406 Okunma Uzmanlara zulüm... 21 Ocak 2021 | 333 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar