Dün... Sincan

Pazartesi...
Saat 10.30...
Sincan... l5 Temmuz darbecilerinin yargılandığı mahkeme binasının önü bomboş.
"Metal yorgunluğu" mu demeliyiz?.. Yoksa "15 Temmuz günü yapılan gösterilerin yorgunluğu" mu?.. Bilemiyoruz.
Ersan Atar "Bir de içeriye bakalım" diyor.
"İçeride" 2 salonda, 2 dava görülüyor.
1 numaralı duruşma salonunda...
"Akıncı Üssü Davası." 2 numaralı salonda "Genelkurmay Çatı Davası." Medyaya ayrılan sıralarda sadece bir kişi var... "Anadolu Ajansı muhabiri." "Şehit yakınları ve gazilerin" oturduğu bölüme bakıyoruz... "Dört kişi." Siyasetçi... Sivil toplum lideri...
"Sıfır." Evet... Bir yorgunluk olduğu kesin...
Ne yorgunluğu?.. Siz karar verin.

***

GÖNÜL İSTERDİ Kİ...

Gönül bu... Neler istemiyor ki?
Pazar günü tüm illerde milyonlar meydanlara akarken...
Darbe girişimi kınanırken...
Milli birlik bayramı kutlanırken...
Gönül isterdi ki... 3-5 bin kişi de Sincan'a gelsin... Darbecilerin yargılandığı mahkemenin önünde...
"Kahrolsun darbe, yaşasın demokrasi" sloganları yükselsin.
Gönül... Çok şey mi istiyor?... Ne dersiniz?

***

TEBRİK... TEŞEKKÜR

Mahkeme binasına girerken Dr. Kemal Özgür Demiralp'i gördük...
Radyoloji uzmanı.
Demiralp "15 Temmuz gazisi." Külliye'nin önüne atılan ikinci bombada yaralanmıştı.
"Bravo" dedik...
Teşekkür ettik.
Dün darbe duruşmalarını izlediği için.
Keşke yüzlerce gazi gelseydi...
Hepsini teker teker tebrik ederdik.


***

HESAPLAŞMA

Üç avukat... Sincan'ın kıdemlileri.
Süleyman Ayhan...
Başbakanlığın avukatı.
Uğur Kızılca... İçişleri Bakanlığı'nın avukatı.
Akif Özkan... Müştekilerin avukatı.
Mahkeme koridorlarında onlarla çay içtik, sohbet ettik... Öyle şeyler anlattılar ki... Örneğin;
Darbeci sanıklar... Seçim öncesinde meydan okuyorlarmış:
- 24 Haziran'dan sonra hesaplaşacağız.
24 Haziran'da "Umduklarını bulamayınca" ağız değiştirmişler:
- Bu dünyada olmadı, öteki dünyada hesaplaşacağız.

***

GÜNÜN SORUSU

Akıncı Üssü Davası'nda dün...
Duruşmaları, -hukuk diliyle- "Tefrik edilen" sanıklar yargılanmaya başlandı.
Sanıkların çoğu... Yargılanmıştı.
Ama bir kısmı... "Bu dava siyasi bir dava... 24 Haziran seçimlerini bekleyeceğiz... Seçimden sonra savunma yapacağız" demişlerdi.
Mahkeme başkanı da onların dosyalarını "Tefrik" etmişti... Ayırmıştı.
24 Haziran geçti.
Haydi... Söyleyin söyleyeceğinizi.
Burada asıl dikkatimizi çeken "Olay" başka.
Ne yani?.. 24 Haziran'da Erdoğan yeniden seçilmeseydi...
Sincan'ın kapıları ardına kadar açılacak mıydı?.. Darbeciler serbest mi bırakılacaktı?
Sahi... Size kim "Ümit" verdi?... Kim "Söz" verdi?

***

MERAK EDERSENİZ

Hain harbe girişiminin ve milletçe sergilenen şanlı direnişin ikinci yıldönümünde "Sincan'da neler oldu?" Merak edenler için... İki ayrıntı.
15 Temmuz 2018 - Pazar günü "Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampusunda" güvenlik önlemleri artırıldı.
Ve... Önceki gün Ankara- Kızılay'da... İstanbul-Şehitler Köprüsü'nde... Diyarbakır -15 Temmuz Demokrasi Parkı'nda...
Kocaeli-Milli İrade Meydanı'nda milyonlar darbeyi kınarken... Şanlı direnişi kutlarken...
Sincan'da da "15 Temmuz Demokrasi Marşı" söylendi.
Dev hoparlörlerden, gümbür gümbür okunan marş, darbecilerin koğuşlarında yankılandı... Saatlerce.
"15 Temmuz gecesiydi hava sıcaktı, Bir ihanet kalkışması ülkeyi yaktı, Gün bugündü bütün millet ayağa kalktı."