Yüreğimizin tuşuna basarak mutlu olabilir miyiz?

Bas tuşa, çamaşır-bulaşık yıkansın!.. Bas tuşa, çamaşırlar kurusun!.. Bas tuşa, yemek ısınsın, hatta pişsin!.. Bas tuşa, televizyon, müzik seti açılsın, ışıklar...

Bas tuşa, çamaşır-bulaşık yıkansın!.. Bas tuşa, çamaşırlar kurusun!.. Bas tuşa, yemek ısınsın, hatta pişsin!.. Bas tuşa, televizyon, müzik seti açılsın, ışıklar yansın, sönsün! İşler bir tuşla halloluyor. 

Acaba hayatın da bir tuşu var mı: Bir tuşa basmakla yaz gelir mi?

Ya yüreğimizin: Bir tuşa basarak mutlu olabileceğimiz “Mutluluk tuşu” acaba nereye monte edilmiş?.. 

Teknolojinin sözde hayatı kolaylaştıran tüm buluşlarından yararlanmamıza rağmen, hâlâ neden böyle keyifsiziz, somurtkanız, acımasızız, yılgınız, kavgacıyız, vurucu-kırıcıyız, sevgisiziz?..

Neden kırgın gibiyiz hayata ve herkese?.. Ve neden “depresyon şarkıları” yapacak kadar mutsuzuz?..

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 569 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 396 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 421 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 298 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 168 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar