Kadınlara seçme-seçilme hakkı vermişiz

 CHP’nin ve CHP’lilerin öteden beri dillendirip, ders kitaplarına da geçirdikleri ve yıllardır övündükleri bir konu var: Kadına seçme-seçilme hakkı konusu. Derler ki, “5 Aralık 1934’de, birçok dünya devletinden önce, kadınlara seçme-seçilme hakkı verdik”. 

Bu iddia iki bakımdan doğru değildir:

Çünkü “seçilme hakkı”nın kadınlar tarafından kullanılabilmesi, adayın CHP ilkelerini sorgusuz sualsiz benimsemesine ve “baş açma” şartına bağlıydı (Daha düne kadar başı kapalı hiçbir kadın Meclis’e alınmıyor, cebren ve hile ile kovuluyordu [Merve Kavakçı olayı]).

“Seçme hakkı” ise 1946’ya kadar fiilen mevcut değildi. Zira seçim bir “tercih”tir. Tercihin kullanılabilmesi için alternatiflerin olması gerekmekteder. Oysa CHP Türkiye’sinde böyle bir alternatif yoktur. Tek partili sistemde “seçme hakkı”ndan değil, sadece “tasdik hakkı”ndan söz edilebilir! Bu da belirleyici olmadığı için varlığı yokluğuna eşittir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 475 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 358 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 267 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar