“Kadına şiddet”in tarihsel kökleri (2)

Osmanlı döneminde, evliliklerde kadının rızasını almak şarttır: Gerek fetvalarda, gerekse izinnamelerle sicil defterlerinde bu husus belirtilmiştir.

Ayrıca her kadın uygun işlerde çalışabilir, sosyal kurumlar vücuda getirebilirdi. 

Ankara Şer’iyye sicilerine kayıtlı 151 vakıftan 43’ü, 1546 tarihli İstanbul Tahrir defterlerine kayıtlı 2 bin 517 vakıftan 913’ü kadınlara aittir. Bu da kadınların ekonomik haklarını diledikleri gibi kullandıkları anlamına gelir.

Osmanlı bir tarım toplumudur. Bunun bir icabı olarak köylü kadın ekim, dikim, hasat, satış konularında erkeğiyle aynı haklara sahiptir. Ona sorulmadan iş yapılamaz, ürün satılamaz…

Hatta kırsal kesim kadını erkeklerden daha fazla etkindir. Köyler “anaerkil” bir yapıya sahiptir. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 475 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 358 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 267 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar