Daha zengin, ama daha mutsuz ve huzursuzuz!

Dün dedik ya, eskiden bir işe başlamadan önce “günah mı, sevap mı” diye bakar, ancak “sevap” olduğu kanaati hâsıl olduktan sonra işe başlardık.Şimdi sadece “kârlı” mı diye...

Dün dedik ya, eskiden bir işe başlamadan önce “günah mı, sevap mı” diye bakar, ancak “sevap” olduğu kanaati hâsıl olduktan sonra işe başlardık.

Şimdi sadece “kârlı” mı diye bakıyoruz.

Eskiden Müslüman zenginler “ehl-i dünya” denilen “tek dünyalılar”a (ahret inancı olmayanlara) özenmez, ne kıyafette, ne siyasette, ne sosyal ve ticarî hayatta onları taklit etmezdi.

Dünyayı “mezra” olarak görür, “mükâfat”ı ebedi hayatta bekler, bu beklenti ile dünyanın “cazibedar fitneleri”ne karşı direnirdik.

Ebedi hayata yönelik beklentilerimiz mi kırıldı, yoksa kendimizi dünyanın cazibesine fazla mı kaptırdık bilmiyorum, bildiğim şu ki, git gide “tek dünyalılar” gibi yaşamaya başladık. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 475 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 358 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 267 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar