Bıkkınlık ve yılgınlıktan kurtulmak…

Hepimiz insanız: Yurtdışından ve yurtiçinden kaynaklanan bunaltıcı gelişmeler yüreklerimizi yoruyor. Bazen kızıyoruz, bazen kırılıyoruz, bazen inciniyoruz…Yüreklerimiz yara-bere içinde kalıyor! Ama...

Hepimiz insanız: Yurtdışından ve yurtiçinden kaynaklanan bunaltıcı gelişmeler yüreklerimizi yoruyor. Bazen kızıyoruz, bazen kırılıyoruz, bazen inciniyoruz…

Yüreklerimiz yara-bere içinde kalıyor! Ama elimizden de bir şey de gelmiyor. Kırılan umutlarımızla çaresizlik içinde yaşıyoruz.

Zaman zaman böyle olur: Sanki sizi bunaltmak, ezmek, yıldırmak, yıkmak için tüm dünya birleşip ruhunuzu param parça etmeye gelir: Yalnızlaşırsınız. Koskoca evrende tek başınıza kaldığınızı sanırsınız. Sizi dinleyen, anlayan kimse kalmamıştır sanki. Sanki yüreğiniz kör bir kuyuya düşüp yitmiştir. Öylesine bitmiş, tükenmiş, incinmiş, yıkılmış hissedersiniz kendinizi...

Umutlarınızdan kırıntı dahi kalmamış, enerjiniz tükenmiştir. O kadar ki, içinizden çırpınmak bile gelmez. Kurtulmak istemezsiniz.

Sadece iki yol kalır karşınızda: Ya şartlara teslim olup çürüyeceksiniz ya da direnip o yıkılış anını dirilişe çevireceksiniz: Zaten asıl diriliş anı, yıkılış anıdır! 

Yıkıldığı yerde dirilmesini bilmeyenler (fert, millet ya da devlet) yüzüstü sürünmeye mahkûmdurlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı’da ev hayatı 03 Kasım 2020 | 475 Okunma Osmanlı evleri ve modern evlerimiz 02 Kasım 2020 | 358 Okunma Toplum yeniden inşa edilmeli 31 Ekim 2020 | 380 Okunma Osmanlı’da çocuk olmanın anlamı 30 Ekim 2020 | 267 Okunma Türkiye’de çocuk olmak… 28 Ekim 2020 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar