Macron Mısır’a, Sisi Venezuella’ya

Batı demokrasisinin Venezuella’da ortaya koyduğu ikiyüzlülükle elbette sadece Venezuella örneğinde karşılaşıyor değiliz. Venezuella örneği diğer her yerde sergilenen tavırlarla birlikte herşeyin...

Batı demokrasisinin Venezuella’da ortaya koyduğu ikiyüzlülükle elbette sadece Venezuella örneğinde karşılaşıyor değiliz. Venezuella örneği diğer her yerde sergilenen tavırlarla birlikte herşeyin üstüne tüy diken bir tavır. Bu konuda daha önce de dediğimiz gibi Trump da yalnız değil. Bu konuda Avrupa Birliği ülkeleri de belki Yunanistan haricinde Trump’la aynı safta buluşabiliyor.

Batı dünyasının, özellikle de ABD’nin Venezuella’ya karşı öfkesinin altında her bir ülkenin Venezuella ile yaşadığı özel sorunlar ayrı roller oynuyor olabilir. Maduro’nun Chaevez’den aldığı mirasla birlikte Venezuella’yı bütün dünyayla kavgalı hale getirmiş olduğu ve bu durumun aslında yaşanan ekonomik sorunların en önemli sebebi olduğu söyleniyor.

Doğrudur, uygulanan bir sosyalizm türünün ülkenin kaynaklarının verimli kullanılması yerine bir gerilim hattının içine sürüklediği ve yönetilemez hale getirmekte ciddi bir katkı yapmış olduğu üzerinde gerçekten durulabilir. Ama bu, bütün suçu Chavez veya Maduro’ya atmayı neden gerektirsin?

Allah aşkına ABD ile Venezuella arasındaki bütün ihtilaf sadece kapitalizm meselesinde midir? Mesela Çin ile ABD arasındaki ihtilaf da kapitalizm meselesinden midir? Çin kapitalizmden veya dünyayla bütünleşmekten çok mu uzak şu anda?

Venezuella örneğinde bir şekilde emperyalizme teslim olmayı reddeden bir direniş tutumuna veya bağımsızlık duygusuna karşı bir “burnunu sürtme” olayıyla karşı karşıya olduğumuz çok açık?

Kuşkusuz ABD veya genel olarak emperyalizm karşısındaki direniş hattındaki ülkelerin bütün kötü yönetim sorunlarının sorumluluğunu bir günah keçisi olarak Batı’ya, ABD’ye atmak gibi bir kolaycılıkları sır değil. İran örneğinde bu artık bir bahaneye dönüşmüş durumda mesela. Kendi halklarına borçlu oldukları iyi yönetimi ve hizmeti ertelemek için sürekli ABD ile, İsrail ile, Siyonizm ile olan gerilimleri kullanmak bir geri kalmışlığı içselleştirme ve kaderleştirme mekanizmasına dönüşmüş durumda.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEAŞ İsrail’i kurtarabilir mi? 27 Mart 2024 | 242 Okunma AİHM bütün Alevileri tanımlamış olmadı mı şimdi? 25 Mart 2024 | 468 Okunma Aleviliğe dair, “Kapıları açmak: Dostluk temelinde çözüm” 23 Mart 2024 | 231 Okunma Senin aklın ermez, bu başka hesap 20 Mart 2024 | 277 Okunma Gazze’de asıl hesabı ıskalamamak lazım 18 Mart 2024 | 234 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar