Kudüs Müslümanlara İstanbul’dan seslendi: Haydi Kurtuluşa

İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi, Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ve ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını...

İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi, Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ve ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacağını bildirmesinin üzerinden bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde dönem başkanlığını yürüten Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olağanüstü toplantı çağrısı üzerine İstanbul’da toplandı.

Öncelikle Kudüs hassasiyetiyle bu kadar kısa bir süre içerisinde böyle bir toplantının gerçekleşmiş olması, İslam dünyasının bir birlik ve beraberlik görüntüsünü sergilemiş olması başlı başına önemli bir olaydır.

Toplantıya bazı ülkelerin yüksek seviyede bir katılım yerine bakanlık düzeyinde bir katılım sergilemiş olması neticeyi değiştirmiyor. Neticede alt düzeyde de olsa gösterdikleri katılımla oradaki görüntüye katılmış, Teşkilatın tarihinde bu netlikte ve bu kararlılıkta nadiren ifade edilmiş sonuç bildirisine imza atmış oldular.

Kudüs’ü İsrail’e başken ilan eden “ABD’nin güçlü bir biçimde kınandığı”, “Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olarak ilan edildiği” ve bundan sonra “bu devletin ve kuruluşlarının uluslararası zeminde her türlü destekleneceğinin” güçlü bir biçimde ifade edildiği bildiriye, zirveye bizzat olmasa da, gönderdikleri ve yetkilendirmiş oldukları temsilciler eliyle katılmış oldular.

Bu katılım ortaklığı özellikle Kudüs sözkonusu olduğunda, yani Kudüs’ten bir çağrı geldiğinde, İslam dünyasının, liderleri hangi halde olurlarsa olsunlar, katılmaktan başka bir çarelerinin olmadığını da gösterdi. Böyle bir çağrıya lakayt kaldığında, herhangi bir İslam ülkesi lideri, kendi halkıyla tam bir meşruiyet sorunu yaşayacağını bilir çünkü.

Mevzu sadece çağrının Erdoğan veya Türkiye’den gelmiş olması değil yani. Mevzu, Kudüs’ün İslam dünyası için oynamakta olduğu rolle ilgilidir. Bu rol, özellikle Kudüs bir saldırıya maruz kaldığında herkesi bir onur ve haysiyet imtihanında kendini kanıtlamaya zorlayan bir roldür.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEAŞ İsrail’i kurtarabilir mi? 27 Mart 2024 | 242 Okunma AİHM bütün Alevileri tanımlamış olmadı mı şimdi? 25 Mart 2024 | 468 Okunma Aleviliğe dair, “Kapıları açmak: Dostluk temelinde çözüm” 23 Mart 2024 | 231 Okunma Senin aklın ermez, bu başka hesap 20 Mart 2024 | 277 Okunma Gazze’de asıl hesabı ıskalamamak lazım 18 Mart 2024 | 234 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar