Dosttan beklenen dostun ölümü mü olmalı?

Çok tuhaf bir soru bu, farkındayım. Bununla dosttan beklenenin, dosttan beklediğimizin gerçekten onun ölümünü gerektiren bir ilişki biçimine nasıl dostluk denebilir? Sahi kim dostunun ölmesini ister? Kim dost bildiği...

Çok tuhaf bir soru bu, farkındayım. Bununla dosttan beklenenin, dosttan beklediğimizin gerçekten onun ölümünü gerektiren bir ilişki biçimine nasıl dostluk denebilir? Sahi kim dostunun ölmesini ister? Kim dost bildiği birinin şu veya bu beklentinin bir parçası olarak ölmesini arzu eder? Dahası kim, dostunun ölümü karşısında yüreğinde büyük bir yangın yaşamaz? Aksine, dostun ölüm ihtimali karşısında bir başka dostun yapması gereken şey onu ölümüne savunmak, korumak, kollamak değil midir?

Buna rağmen dostlarını öldüren, işin tuhafı, onları öldürerek gerçek dosta ulaştığını zanneden bir ilişki biçiminden bahsediyoruz. Elbette dostun fiziki ölümü değil bahsettiğimiz, belki dostluğun ölümünü işaret edeceğimiz bir zihniyet ve sadakatsizlik ilişkisine dikkat çekmemiz gerekiyor.

Dostu hangi durumda öldürürüz, hangi durumda yaşatırız? İşin sırrı aslında “dosttan...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEAŞ İsrail’i kurtarabilir mi? 27 Mart 2024 | 235 Okunma AİHM bütün Alevileri tanımlamış olmadı mı şimdi? 25 Mart 2024 | 467 Okunma Aleviliğe dair, “Kapıları açmak: Dostluk temelinde çözüm” 23 Mart 2024 | 231 Okunma Senin aklın ermez, bu başka hesap 20 Mart 2024 | 277 Okunma Gazze’de asıl hesabı ıskalamamak lazım 18 Mart 2024 | 234 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar