ABD ve Türkiye’de göç ve vatandaşlık

Amerika’da başı son günlerde kendisini takip eden geçmişiyle de iyice belada olan Trump’ın seçim kampanyasından başlayan ve başkanlığının ilk zamanlarından itibaren uygulamaya başladığı...

Amerika’da başı son günlerde kendisini takip eden geçmişiyle de iyice belada olan Trump’ın seçim kampanyasından başlayan ve başkanlığının ilk zamanlarından itibaren uygulamaya başladığı göçmen karşıtı politikaları aslında neresinde bakarsanız, Amerika’yı Amerika yapan en temel yaklaşımdan da feragat edilmesi anlamına geliyor.

Amerika kıtası 15. Yüzyıl’ın sonunda keşfedilen bir Yeni Dünya. Keşfedildikten sonra başta ve ağırlıklı olarak Avrupa’dan olmak üzere dünyanın her yanından farklı zamanlarda ve farklı faktörlerle göç dalgalarının getirdiği insanlarla dolmuştur. Avrupa’dan gelen iki ana dalga savaşlarından bıkmış ve özgürlük arayan Beyaz Anglo-Sakson Protestanları (WASP) bir diğeri de yeni fırsatlar arayan ve bunun için maceraya girmekten çekinmeyen Avrupa’nın alt sınıflarını taşımıştır.

1776’da, kurucu felsefesini tam da bu tecrübeden alınan derslere dayandıran ABD kuruldu. Amerika bir özgürlük ve kurtuluş bölgesi olacaktı. Ayrıca keşfedilen dünya bütün insanlığın ortak keşfiydi ve dünyanın her yanından gelebileceklere de açık olmalıydı.

Tabii bu felsefenin ifade tarzı ne kadar naif gibi görünse de uygulamasının ilk aşamaları milyonlarca kıta yerlisinin vahşice soykırıma uğratılması, aynı zamanda Afrika’dan milyonlarca siyahinin Yeni Dünya’nın hizmetine sunulmak üzere acımasızca köleleştirilmesiyle gerçekleştiği malum.

Muhtemelen WASP unsurunun kozmolojik anlayışında Amerikan yerlileri ve Afrikalılar insan olarak görmediği için onların özgürlüğü veya eşitliği gibi bir sorun da hissedilmiyordu bile. Bu yüzden uzun zaman ABD’de özgürlük ve eşitlik anlayışı böyle bir çelişkiyle malul olarak yaşandı ve gelişti.

Bir yandan da ABD dış dünyadan katılımlara açık olmaya devam etti. Amerikan ulusu dünyanın her yanından gelen insanların katılımıyla tam bir dünya karması olarak şekillendi ve Amerikan ulusal söylemleri için bu durum hep bir övünç kaynağı olarak değerlendirildi. ABD’de doğmuş olmak ülke vatandaşı olmak için yeterli bir sebep olarak değerlendirildi. Bu uygulama halen Amerikan kimliğini ifade eden bir “toprak hakkı” olarak kabul ediliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sudan’da olanlar da Sudan’la sınırlı değil 24 Nisan 2024 | 122 Okunma Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 265 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 357 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 402 Okunma Bayramınız cennette olsun! 13 Nisan 2024 | 63 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar