Seçim sonuçları kime ne mesaj veriyor?

Adı üzerinde “erken” olduğu için tarafları hazırlıksız yakalamış olan seçim sürecinde yine de taraflar az zamanda çok çabuk toparlandı ve büyük bir heyecanla ortaya yüksek gerilimli bir...

Adı üzerinde “erken” olduğu için tarafları hazırlıksız yakalamış olan seçim sürecinde yine de taraflar az zamanda çok çabuk toparlandı ve büyük bir heyecanla ortaya yüksek gerilimli bir seçim kampanyası performansı ortaya koydu. Aslında performansın en iyi ölçümü seçime katılım oranı olmalı. Dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde seçimlere katılım oranlarının düşüklüğü halkın siyasete yabancılaşmasına, siyasetten beklentisinin azalmasına, siyaset yoluyla bir şeyler değiştirebileceklerine olan inançlarının azalmasıyla açıklanıyor.

İnsanlar “nasılsa böyle gelmiş böyle gider” diyerek verdikleri oyun hiçbir etkisinin olmayacağına inandıkça sandıklara da ilgisiz kalıyorlar. Diktatörlükle yönetilen bazı ülkelerde durumun böyle olması anlaşılmaz değil. Mısır’da nasıl olsa sandıktan çıkan sonucun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini herkes adı gibi bildiği için seçime katılım oranları yüzde onlara kadar düştü. Günün sonunda zaten görevliler gereken düzeltmeleri (!) yaparak katılım oranını yüzde 40’ların üstünde gibi göstererek, baş adayın da oyların yüzde 99’unu almasını sağladı. Siz olsanız böyle bir seçime katılarak mevcut diktatöre daha fazla meşruiyet kazandırmak ister misiniz?

Bu tür ülkeler bir yana, gelişmiş ülkelerdeki siyasal yabancılaşmayı nasıl açıklamak lazım? İnsanların siyasete ilgisizliği, siyasal katılımın azlığı nasıl bir sinizmin veya nasıl bir lakaytlığın sonucudur?

Türkiye’de insanlar oylarıyla birçok şeyi değiştirebileceklerine inanıyorlar ve koşa koşa sandıkların başına gidiyorlar. Yönetenlere dair bir memnuniyetsizlikleri varsa sandık bunu ifade etmenin en iyi imkanını veriyor ve oylarla gerçekten de çok şey değişiyor. O kadar ki, 16 yıldır bütün seçimlerde Erdoğan’ın tek başına bütün rakiplerine karşı tartışmasız zaferler kazanması bile muhalifler açısından bir umutsuzluk oluşturmuyor. Aslında oluşturmamalı da. Neticede verdikleri oylarla, sergiledikleri siyasal katılımla Erdoğan’ı seçim yoluyla devirmeyi başaramasalar da her seferinde çok net bir mesaj vermeyi ve mesajla siyasetini etkilemeyi başarıyorlar.

Recep Tayyip Erdoğan şimdiye kadar kazandığı bütün seçimlerin sonucunda bile kendisine verilen oyların yanısıra, hatta onlardan daha çok kendisine verilmeyen oyları önemsemiştir. O yüzden her seçimin hemen akabinde kendisine verilmeyen oylar üzerinde derin analizler başlatmış, bu konuda gerek anket çalışmaları, gerek derinlemesine gözlem, mülakat ve araştırma raporları alarak siyasetine bir ayar yapmaya çalışmıştır. Aslında bir sonraki seferde onun yine de kazanmasını sağlayan en önemli etken de onun bu mesajlara kulak veren yanı olmuştur.

Şimdi de 24 Haziran seçim sonuçlarıyla birlikte ortaya önemli ve aslında görünenden daha detaylı bir mesaj çıkmış bulunuyor. Her seçim sonucunun yazdığı türden bir mesaj. Onu dikkatle okumak siyasetçinin en önemli sorumluluğu. Mesaj sadece AK Parti’ye değil elbet. Seçime katılan herkesi muhatap alan uzun bir metin bu. Kimi bu metnin içerdiği mesajları hiç üstüne alınmayabilir tabi. Kaliteyle ilgili bir durum bu. Ama organik siyasete talip olanlar bu mesajları görmezden gelemez.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sudan’da olanlar da Sudan’la sınırlı değil 24 Nisan 2024 | 222 Okunma Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 268 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 358 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 402 Okunma Bayramınız cennette olsun! 13 Nisan 2024 | 63 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar