Siirt Uluslararası Kısa Film Festivali

Mayıs ayının bugünleri, Siirt’te unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Şehir-Yumurta Festivalinin (Şihr el-bayv) gerçekleştiği günler. Yüzlerce yıllık bir gelenekle yaşatılan bu festival son zamanlarda...

Mayıs ayının bugünleri, Siirt’te unutulmaya yüz tutmuş geleneksel Şehir-Yumurta Festivalinin (Şihr el-bayv) gerçekleştiği günler. Yüzlerce yıllık bir gelenekle yaşatılan bu festival son zamanlarda kısıtlı bir katılımla, bir tür anma şeklinde kutlanıyor. Yani festival tarafı pek yok. Festival bütün bir şehir halkının olağan zaman akışına ara verip özel bir zaman ve mekan boytunda birlikte katılıp gerçekleştirdiği bir olay. Bugün şihr el-bayv gibi festivaller, bayramlar birer folklorik hatıraya dönüşmüş durumda.

Belki bu yüzdendir birbirimizi anlamamızdaki eksilmeler, dolayısıyla kendimizi anlamamızdaki azalmalar ve dolayısıyla birbirimize merhametimizdeki tükenmeler…

Allah’tan Ramazan ve Kurban bayramlarımız binlerce yıllık insani bağlantımızı her yıl yeniden tesis etmeye devam ediyor. Bu bayramlar tabii ki bizi hem ilk insanla zamansal boyutta hem dünyanın her yanıyla mekânsal boyutta ilişkilendiriyor, kopan bağları yeniden kuruyor, bozulan ayarlarımızı tamir ediyor.

Ama bir şehrin kendine özel bayramları da var, o şehrin kimliğini, bedensel bütünlüğünü tesis eden, o şehrin tarihsel ve kültürel karakterine özel bayramlar. İşte şihr el-bayv böyle bir bayramdı, bugünlerde onu zikreden bile olmadı.

Şihr el-bayv’ı benim bile hatırlamamın sebebi Siirt’te bugünlerde gerçekleşen Uluslararası Kısa Film Festivali. Tam da festivallere özgü coşkusu ve kendine özgü zaman ve mekan sunumuyla adeta bugünlerde kutlanması gereken bir bayramın var olduğunu hatırlatmak için gelmiş gibi.

Şehir acılar çekmiş, bayramlarının bile üstünden ağır bulut gölgeleri geçmiş, gençlerinin önemli bir kısmı ailelerinde büyük acılar bırakıp göçüp gitmiş, anne-babaların ifade bile edemediği heder olmuş hayatlarının yaslarıyla, festivalleri bile ölmeye yüz tutmuş bir şehirde yepyeni bir festival rüzgarı esmiş. Sinemayla gelen, sinema emekçileriyle halkı buluşturan, ekranlarda ölümsüzleşen karakterlerin hayatın akışı içinde etten kemikten varlıklar olarak tezahür etmesiyle gerçekleşen buluşma coşkusunun estirdiği bir rüzgar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından 20 Nisan 2024 | 265 Okunma CHP’nin üniversite ufku Tanju Özcan’ınki kadar mıdır? 17 Nisan 2024 | 356 Okunma İslâmcılara azıcık hikmet penceresinden baksak? 15 Nisan 2024 | 400 Okunma Bayramınız cennette olsun! 13 Nisan 2024 | 63 Okunma Bayram, Gazze, Doğu Türkistan, Sudan ve Gannuşi 10 Nisan 2024 | 106 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar