Siyasetin yeni kimyası: Kimi zehrini alır, kimi ilacını

24 Haziran’da Türkiye halkı hem Cumhurbaşkanını hem de milletvekillerini birlikte seçecek. Cumhurbaşkanını seçmek konusunda halkın nihai belirleyici olduğu seçimlerin ikincisini yapmış...

24 Haziran’da Türkiye halkı hem Cumhurbaşkanını hem de milletvekillerini birlikte seçecek. Cumhurbaşkanını seçmek konusunda halkın nihai belirleyici olduğu seçimlerin ikincisini yapmış olacağız.

Dört yıl önce cumhurbaşkanını halk tarafından seçilmesine dair düzenlemeden sonraki ilk uygulama yapılmış ve bu seçimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sistemle seçilen ilk Cumhurbaşkanı unvanını almış oldu. Arada yine bir sistem değişikliği oldu ve bu sefer hükümet sistemi üzerinde yapılan köklü değişikliğe uygun bir cumhurbaşkanının seçileceği ilk uygulamayı yine bu seçimde milletçe ortaya koymuş olacağız.

Halkın kendi Cumhurbaşkanını seçmeyi kanıksaması, buna alışması zaten zor olmadı. Ama sisteme vesayet etmeye alışanların bu yeni düzeni kanıksamaları, yeni duruma alışmaları, buna uygun bir siyaset üretmeye çalışmaları öyle görünüyor ki, kolay değil.

Aslına bakarsanız sistem değişikliği bütün siyasi ezberleri bozmuş, alışkanlıkları, istidatları ve eğilimleri altüst etmiş durumda. Süreç çok hızlı yürüyor ve bu hıza ayak uydurmak için en dar alanda çok büyük manevralar yapmaya zorlanıyor siyasi partiler ve bunu yapmaktan da geri durmuyorlar. Eski dünyaya ait bir çok siyasi, ideolojik kırmızı çizgiler iyice pembeleşmiş, giderek yok olmaya yüz tutmuş durumda.

CHP ile SP’nin yeni dönemde gücü ele geçirmek için bir ittifaka girebiliyor olmaları, Abdullah Gül’ün CHP için de bir çatı adayı olarak düşünülmesi, kendisine müracaat edilebilmesi, kendisinin de buna yatkın olması, yaşanan siyasi devrimin ortaya çıkardığı yeni siyasi kimya ile ilgili bir durum.

Bu yeni siyasi kimya daha kimleri nerelerde nasıl buluşturacak, muhtemelen artık eskisi kadar hayret edemeden izlemeye devam edeceğiz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEAŞ İsrail’i kurtarabilir mi? 27 Mart 2024 | 235 Okunma AİHM bütün Alevileri tanımlamış olmadı mı şimdi? 25 Mart 2024 | 467 Okunma Aleviliğe dair, “Kapıları açmak: Dostluk temelinde çözüm” 23 Mart 2024 | 231 Okunma Senin aklın ermez, bu başka hesap 20 Mart 2024 | 277 Okunma Gazze’de asıl hesabı ıskalamamak lazım 18 Mart 2024 | 234 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar