“Kalpsiz dünyanın kalbi

12 Haziran 1915'te Çanakkale'de veya Kafkaslarda ya da Verdun'de toplam sayıları milyonu aşkın genç insan birbirine ateş ediyor, insafsız toplardan korunmaya çalışıyordu.Çoğu öldü sonra… ama o cephede...

12 Haziran 1915'te Çanakkale'de veya Kafkaslarda ya da Verdun'de toplam sayıları milyonu aşkın genç insan birbirine ateş ediyor, insafsız toplardan korunmaya çalışıyordu.
Çoğu öldü sonra… ama o cephede ama sağ kalıp gönderildikleri başka cephelerde.
Daha da fazlası sakat kaldı bir ömür boyu.
Organ kaybı yaşayanlarla aklını kaybedenlerin hepsi sadece istatistik olup gittiler.
Muhtemelen hiçbiri 2017 Mart ayını görmedi.
O gün doğan bir çocuksa sonra altı kez kalp iki kez böbrek nakliyle dalya artı iki dedi ama sonra kim bilir kimden alınma son kalbi durdu. O da öldü.
Arada bir cihan harbi daha çıktı. On milyonlarca insan da orada öldü.
Sonra iç savaşlar, iki kutuplu dünyanın gerdiği yeryüzünde on milyonlarca ölüm daha.
O çocuk büyüyor, aileden kalma serveti daha da büyüyordu.
Nasıl bir aileyse ta Lenin'in emperyalizm üzerine yazdıklarında bizzat adlarını zikrettiği bir aile, bir zenginlikti.
İster önceki gün İngiltere'de öldürülen dört kişiden alın ister Afrika'da açlıkla boğuşan, temiz su yokluğundan can çekişen bebeklere getirin… ister Diyarbakır'da hamile eşine ayva alırken sırtından vurulan astsubaydan başlayın Latin Amerika'da kokain mafyasının infazlarına ulaşın… ister Suriye'deki kayıpları başa çekin ister Libya'da ölen öldürülene sıçrayın…
Dünya kurşunların bombaların ve daha nice yeni silahların kaç yüzyıldır durmadan çalıştığı bir cehenneme dönmeye devam ediyor milyarlarca insan için.
Ölen öldüğüyle kalmıyor.
O ölümlerin hepsinin arkasında büyük bir rant savaşı var. O yüzden biz ölümlerin kendisini görüyor ama onlar nedeniyle yenilenen ölümlerin açlığın hastalıkların yetersizliklerin boşa geçip giden hayatların çetelesini tutamıyoruz.
Çoktandır tutamıyoruz.
Yeni bir dünya var ve ne olsa bu rant savaşını gizleyip, görünmez hale getirip yüzeyde başka çatışmaların yansıması gibi gösterebiliyor işte bütün bu ölümleri, sakat kalmaları, insan olma onurunun çok dışında “yaşanan değil” kelimenin tam anlamıyla “tüketilen” hayatları…
Bundan önceki asırlarda kim bilir nelerdi rant dediğimiz şey?
Yeni keşiflerin altın gümüş yağması…
İpek Yolu'nun baharat ipek mücadelesi…
Sömürgelerdeki her türlü maden ve insan gücü…
Son yüz yılda petrol ve benzerleri…
Bütün bunlar iki asırdır bankacılığa, paranın icadından beri de faiz gelirine, hepsi birleşip çoğu zaman hırsızlığa, arsızlığa, açgözlülüğe, emek sömürüsüne dayanıp birbirine kördüğüm olacak şekilde bağlanıyor işte.
İşte 12 Haziran 1915'te Birinci Dünya Savaşı'nın ortasında doğup adını David koydukları çocuk da bütün o kördüğümün simgesi bir adam olarak bir asır artı iki yıl daha yaşamayı başarmıştı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Elde var bir 12 Ocak 2018 | 174 Okunma Karmaşık gibi ama değil 09 Ocak 2018 | 1.452 Okunma Otomatik cihazlar ve zihnimiz 05 Ocak 2018 | 2.375 Okunma Yarım trilyonluk oyuncak galerisi 19 Aralık 2017 | 2.462 Okunma Yahudi cep telefonu 15 Aralık 2017 | 261 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar