Fırsatlar ve tehlikeler yapışık ikizler gibidir
Şimdi Türkiye için yepyeni bir dönem başlıyor. Hem Türkiye için hem Türkiye düşmanları ya da rakipleri için. Bundan sonra yeni savaş alanı; Ekonomi ve teknolojide. PKK’ya silah bıraktıran küresel terör destekçileri Türkiye’ye olan düşmanlığını bırakmadı, strateji değiştirdi. Aradaki farkı görmezden gelerek hareket etmek büyük hata olur. Durum şudur; Dahilde, şiddetle, silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağını, ülkeyi karıştıramayacağını Kürt Türk kardeşliğini bozamayacağını çok geç de olsa kabul
Şimdi Türkiye için yepyeni bir dönem başlıyor.
Hem Türkiye için hem Türkiye düşmanları ya da rakipleri için.
Bundan sonra yeni savaş alanı; Ekonomi ve teknolojide.
PKK’ya silah bıraktıran küresel terör destekçileri Türkiye’ye olan düşmanlığını bırakmadı, strateji değiştirdi.
Aradaki farkı görmezden gelerek hareket etmek büyük hata olur.
Durum şudur; Dahilde, şiddetle, silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağını, ülkeyi karıştıramayacağını Kürt Türk kardeşliğini bozamayacağını çok geç de olsa kabul etmek zorunda kalan küresel terör destekçileri PKK’yı feshetti.
**
Yeni dönemde Türkiye elinin güçlü olduğu alanlarda sahada yer alırken güçsüz yanlarını da belirleyerek güçlendirme yoluna gidecek.
Güçlü olduğumuz en stratejik alanlar üç güçlü silahımız; Tarım, turizm ve teknoloji.
Dünyanın en merkezi coğrafyasında yaşıyoruz.
Topraklarımız en verimli topraklar. En zengin ve geniş bitki örtüsüne sahibiz.
Gezilecek görülecek denizlerimiz dağlarımız ve tarihi eserlerimiz çok. Müslümanlık, Yahudilik ve Hristiyanlığın kutsal mekanları bu topraklarda.
Ve gençlerimiz teknolojiye karşı çok yetenekliler.
**
Türkiye’nin en hızlı kalkınabileceği tek yol, gençlere kazanabilecekleri, ekonomik ve sosyal açıdan mutlu olabilecekleri iş kapıları açmak.
Tarım, turizm ve teknoloji alanları genç nüfusu zenginleştirecek fırsatlarla dolu.
Çünkü coğrafi ve kültürel olarak en güçlü olduğumuz alanlar bunlar.
**
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye, şirketlerin sadece Çin'e yatırım yapmaktan kaçınarak en az bir ilave ülkeye daha yatırım yapmasını içeren 'Çin+1' stratejisinde gündeme gelen 6 ülkeden (Türkiye, Vietnam, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Polonya) en ön sırada olanı olabilir.
Diğer yandan tedarik zincirinde yaşanabilecek kaymalar, Türkiye için önemli fırsatlar doğuracak gibi görünüyor.
Nitekim, küresel şirketlerin Çin’e bağımlılıklarını azaltma arayışında, Türkiye önemli bir alternatif üretim merkezi olarak öne çıkıyor” diyor.
**
Analistler ABD-Çin ticaret savaşından Türkiye’nin maksimum oranda yararlanma fırsatına sahip olduğuna dikkat çekiyorlar.
Uzmanlar 'tedarik zinciri riskini azaltmak, jeopolitik risklerden kaçınmak, lojistik avantajı sağlamak ve maliyetleri düşürmek' amacı taşıyan Çin+1 stratejisinden en fazla yarar sağlayabilecek ülkeler arasında Türkiye’nin en avantajlı ülke olduğunu düşünüyorlar.
Böyle düşünmelerinin sebebi de şu; Avrupa’ya coğrafi yakınlık, gelişmiş sanayi altyapısı, Gümrük Birliği avantajı ile birlikte genç ve nitelikli işgücüne sahip tek ülke Türkiye.
**
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Avdagiç, temel sektörler itibariyle, Türk iş dünyasında bulunan yedi üstün sektörü şöyle sıralıyor:
"Hızlı teslimat (fast fashion) için ideal coğrafi konum, Avrupa standardında üretim yeteneği ve Çin’den uzaklaşan Avrupalı markalar için güçlü alternatif olma niteliği tekstil ve hazır giyim sektörü için önemli bir imkân sağlıyor. İkincisi, AB pazarına gümrüksüz erişim, yüksek kaliteli ara malı üretim potansiyeline sahip olması, elektrikli ve elektronik ürünler sektörünü avantajlı kılıyor.
Üçüncüsü güçlü ana sanayi ve tedarik sanayi altyapısı ile batarya, yazılım, kablo sistemlerinde büyüyen kapasite, lojistik ve maliyet avantajı otomotiv sanayisi için önemli fırsatlar getiriyor.
Dördüncü olarak, rekabetçi fiyatlı üretim ve mühendislik kabiliyeti, bölgesel üretim ve montaj üsleri için ideal altyapı ile büyüyen Ar-Ge ve inovasyon kapasitesi makina ve endüstriyel ekipman sektörleri için avantaj.
Beşincisi Avrupa’ya yakınlık ve büyük iç pazar, yenilenebilir kimyasallar ve Yeşil Dönüşümde iş birliği potansiyeli kimya ve petrokimya sektörünü üstün kılıyor.
Altıncısı, taze sebze-meyve, kuru gıda ve işlenmiş ürünlerde güçlü üretim kapasitesi, GDO’suz üretim avantajı, helal sertifikalı ürünlerle Orta Doğu pazarına erişim fırsatları gıda ve tarım sektörüne imkan sağlıyor.
Son olarak; yerli ve milli savunmada gelinen ileri seviye ve NATO üyeliği sayesinde Batılı üreticilerle iş birliği imkanları, savunma havacılık sanayii için büyük fırsatlar sunuyor."
**
Fırsatlar ve tehlikeler yapışık ikizlerdir, beraber gezerler.
Her yenilik her değişim ya da her yeni durum aynı zamanda içinde hem fırsatları hem tehlikeleri barındırır.
Güçlü olan oyun kurar, güçlü olan her türlü oyunu bozar, dünya böyle.