Değişim, tehlike ve fırsatlara gebedir
Pandemiden sonra küresel ekonomilerde yaşanan fırtınalar tüketici olarak tanımlanan insanların alışveriş davranışlarını değiştirmiş. “Tüketici algısındaki değişiklikler dikkat çekici. Pandemi dönemi, peşi sıra başlayan savaşlar ve ekonomik sorunlar tüm dünyayı etkilediği gibi Türk tüketicisini de etkilemiş gözüküyor.” diyor Superbrands Türkiye temsilcisi Dilek Koç. 90 ülkede marka değerlendirme kuruluşu olarak çalışmalarını sürdüren “Superbrands International” ile birlikte 2005 yılından bu yana
Pandemiden sonra küresel ekonomilerde yaşanan fırtınalar tüketici olarak tanımlanan insanların alışveriş davranışlarını değiştirmiş.
“Tüketici algısındaki değişiklikler dikkat çekici. Pandemi dönemi, peşi sıra başlayan savaşlar ve ekonomik sorunlar tüm dünyayı etkilediği gibi Türk tüketicisini de etkilemiş gözüküyor.” diyor Superbrands Türkiye temsilcisi Dilek Koç.
90 ülkede marka değerlendirme kuruluşu olarak çalışmalarını sürdüren “Superbrands International” ile birlikte 2005 yılından bu yana “Türkiye’nin Süpermarkalarını” belirleyen “Superbrands Türkiye Organizasyonu” bu yıl sekizincisini gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Araştırma Türkiye’de tüketicilerin nasıl ve ne yöne doğru değiştiğinin ipuçlarını veriyor.
**
Araştırmaya göre tüketici erişemeyeceğini düşündüğü ev veya araba alma gibi planları gözden çıkarmış, gelecek kaygısının etkisiyle evinde yaşamaya yönelmiş.
Aslında “tüketici evini keşfetmiş” demek lazım.
Doğrusu bu.
Sağlıklı beslenmenin, meşru eğlencenin, doğru insanlarla vakit geçirmenin tek adresi insanın hanesidir.
Biraz zoraki oldu.
Yani ekonomik şartlardan dolayı evde yaşam öne çıktı ama her şey gönüllü olmuyor bu hayatta.
Araştırmaya göre Türk halkı bugünü yaşamaya odaklı bir psikolojideymiş.
Yani yatırım yapmak gibi uzun vadeli hedefleri yok.
Hedeflerin süresi iyice kısalmış.
Bu değişimin altında yatan unsur da ekonomik şartların zorluğu.
Dönem herkes için “ayağını yorganına göre uzat” dönemi.
İktisatlı yaşamak, israftan uzak durmak hem şirketler için hem de aileler için daha önemli ve öncelikli hale geldi.
Özellikle büyükşehirlerde yaşayanlar için geçerli olan “Dışarıda yemek yiyelim”, “Dışarıda bir kahve içelim” gibi cümleleri çok kullanmıyoruz artık.
Kahve çay ve yemek buluşmaları evde.
**
Araştırmanın sonuçları arasında başarılı markaların sırrı da var.
Superbrands Türkiye temsilcisi onu da şöyle anlatıyor; “Markaların misyonları toplumların geleceğini belirliyor. Markalar üretimde kullandıkları malzemeyle, çevreci yaklaşımıyla, insan kaynaklarına verdikleri önem ve teknolojiye yaptıkları yatırım ile daha mutlu ve umutlu bir toplumda yaşamamızı sağlıyor ve yaşam kalitemizi belirliyorlar.
Süpermarkaların başarılı olmasının sebebinin ‘ürün satmak’ değil ‘duygu satmak’ olduğunu açıkça görüyoruz.”
Yani tüketiciyi damardan yakalayan ürününü ve hizmetini satıyor.
**
NIQ (NielsenIQ+GfK) Türkiye Genel Müdürü, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika E-Ticaret Başkan Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan da sonuçların açıklandığı toplantıda tüketicilerin yeniden tanımlanan değerlerini şöyle sıralıyor;
“Ev odaklı bir yaşam tarzı, atıksız mutfak trendi, stres yönetimi, önleyici sağlık, tasarruf ve planlı bütçe ve kolaylık arayışı.”
Tüketicinin ön plana çıkan yeni özellikleri bunlar.
Ve devam ediyor; “Tüketicinin bu eğilim ve arayışlarıyla bütünleşen marka ve iletişimlerin yakın dönemde başarı şansı daha yüksek olacak”.
Ne demek?
Marka ve şirketler bundan sonra ev odaklı yaşayan tüketiciye uygun politika, ürün ve hizmete odaklanacak.
**
Dijital dünyanın ilk gerçek yerlileri olarak tanımlanan ve Türkiye nüfusunun %24’ünü oluşturan Z kuşağına da yer var araştırmanın sonuçlarında;
Z kuşağı gençleri ev hayatında aile bireyleriyle aynı mekânda olsa da o akıllı telefonuyla sosyal medyada zaman geçirmeyi tercih ediyor.
İnfluencer olarak ifade edilen sosyal medya ünlülerini takip ediyor ve dijital dünyadaki canlı etkinliklere katılıyor.
İnternette geçirdikleri süre günde ortalama 5 saat.
Sosyal medyayı yoğun olarak kullanıyor.
**
Tüketicinin günlük yaşamaya odaklandığını, lüks tüketimden uzaklaştığını söyleyen NielsenIQ Stratejik Analitik & İçgörüler Direktörü Nur Serenli buna rağmen önem verdiği ve kendini mutlu hissettiren şeylere para harcadığına dikkat çekiyor.
Yakın gelecekte başarının anahtarı olarak, markaların çoklu kanal ve alışverişçi okazyonlarını anlamalarının önemine dikkat çekiyor.
Pandemiyle birlikte tüketicinin hayatında önemli bir yer kaplayan online alışveriş platformlarının da Süpermarka olarak öne çıktığını söylüyor.
**
Değişimin küresel ama etkilerinin herkese göre değiştiği kritik bir dönemden geçiyoruz. Her geçiş dönemi hem çok tehlikelidir hem de çok zengin fırsatlara gebedir.