Adından korkan...

Bu ülkeyi 15 senedir tek başına yöneten partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi değil mi?Ancak adı adalet ile başlayan bu parti, adalet pankartlarını görünce sevineceği yerde tir tir titriyor. Başta, aynı zamanda...

Bu ülkeyi 15 senedir tek başına yöneten partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi değil mi?
Ancak adı adalet ile başlayan bu parti, adalet pankartlarını görünce sevineceği yerde tir tir titriyor. Başta, aynı zamanda Cumhurbaşkanı da olan genel başkanları olmak üzere AKP sözcüleri, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, devam etmekte olan ve etkisi her gün artan Adalet Yürüyüşü’nden, yaptıkları açıklamaların da kanıtladığı gibi, çok rahatsız oluyor, giderek korkuyor; bir taraftan yürüyüşü önemsizleştirmeye çalışıyor; diğer taraftan da elindeki büyük devlet gücünün sopasını göstermekten geri kalmıyor.
AKP’nin adında bulunan adalet ile toplumun her gün somut olarak yaşadığı adalet, daha doğrusu büyük adaletsizlikler, hiç ama hiç örtüşmüyor.
İktidar partisini korkutan, aslında kendi elleriyle oluşturduğu bu adaletsizlik gerçeğidir.

Adaletsizliğin kaynağı
Adalet, onu isteyenler karşısında tarafsız ve başta ülkenin yönetimleri olmak üzere değişik kesimlerden gelecek baskı ve etkilerden bağımsız olmalıdır. Önceden de siyasallaşmış olmakla birlikte, bu ülkenin adalet düzeni, 16 Nisan 2017’de oylanan anayasa değişikliği sonucu tamamıyla, aynı zamanda AKP Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı’na bırakılmış bulunuyor.
Bu ülkede yaşanan adaletsizliklerin asıl nedeni adalet düzeninin tümüyle bir kişiye bırakılmış olmasıdır. Kişiliği nasıl ve kimliği ne olursa olsun, varlığı bir kişiye bırakılan adalet, adalet değildir.
AKP adaletinin gerçek özelliğini özümsemek için yeni anayasa ile oluşturulan adalet düzenine bir kez daha olabildiğince yakından bakmak gerekiyor.
Ülkenin tüm adalet sistemini yöneten Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) toplam 13 üyeden oluşuyor. Adalet Bakanı, kurulun başkanı, müsteşarı da üyesidir; dört üyeyi Cumhurbaşkanı atıyor; geriye kalan yedi üyeyi de Meclis seçiyor. Geçen ay bu yedi üye AKP ve MHP oylarıyla, kuşkusuz bu partilere yakın isimlerden seçildi. Böyle oluşan bir adalet yönetiminin siyasetten bağımsız kalması söz konusu olamaz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birlikte?… 09 Ekim 2017 | 104 Okunma Yargının kapanışı! 11 Eylül 2017 | 68 Okunma Eğitim-2017 24 Temmuz 2017 | 122 Okunma Dış kazanım 17 Temmuz 2017 | 140 Okunma Yürüyüşün sonrası 10 Temmuz 2017 | 129 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar