Ölü ve diriye de sevap bağışlanabilir

Hanefi mezhebinde olan bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını, ölü diri herkese hediye edebilir.   Hüsâmeddîn Sığnakî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinin...

Hanefi mezhebinde olan bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını, ölü diri herkese hediye edebilir.
 
Hüsâmeddîn Sığnakî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. “Hidâye” adındaki eseri şerh etti. Ayrıca Pezdevî’nin “Usûl”ünü de şerh etmişti. 711 (m. 1311)’de Halep’te vefât etti. “Hidâye Şerhi” isimli fıkıh kitabında buyuruyor ki:
Hanefi bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını, ölü diri herkese bağışlayabilir. İbadetler üç kısımdır: 1- Zekât, sadaka ve kefaretler gibi yalnız malla yapılan ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlamak caizdir. 2- Hac gibi, hem beden, hem malla yapılan ibadetlerin sevabını bağışlamak caizdir. 3- Yalnız bedenle yapılan namaz, oruç, tesbih, tehlil, tahmid ve Kur’an-ı kerim okumak, dua etmek gibi ibadetlerin sevabını bağışlamak da caizdir. Bir kimse, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, Kur’an-ı kerim okumak, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadetleri yaparken sevabını ölü diri, başkasına hediye etmeye niyet edebilir. İmam-ı Şafii ve imam-ı Malik hazretleri, (Yalnız beden ile yapılan ibadetlerin sevapları ölüye hediye edilmez) dediler. Fakat sonradan gelen Şafii âlimleri, (Ya Rabbi! Okuduğumdan hasıl olan sevabın mislini ölülere vasıl et!) gibi dua edince, vasıl olacağını bildirdiler. Ölü için Kur'an-ı kerim okunur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kabristandan geçen kimse 11 İhlas okuyup, sevabını kabirdekilere hediye ederse, ölü adedince sevap verilir.) Bir kimse, farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, sevabını, ölü, diri herkese hediye edebilir. Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikir gibi ibadetlerin sevapları başkasına hediye edilebilir. Hediye edenin kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erişir. Yani sevap, hediye edilenlere, taksim edilmeden, herbirine bütünü kadar erişir. Her ibadetin sevabı, Resulullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbni Ömer (radıyallahü anhüma) hazretleri, Peygamber efendimiz için umre yapmıştır. İbn-is Serrac hazretleri de Resulullah efendimiz için onbinden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. Şu halde, her mümin yaptığı ibadetlerin sevaplarını, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, ana-babasına ve bütün müminlere hediye etmelidir! Sevabı hepsine de gider. Kendi sevabından da bir şey eksilmez.
 
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Borcumu ödemek nasip eyle yâ Rabbî!.." 25 Mart 2024 | 90 Okunma Dört mezhep imâmları mutlak müctehiddirler 07 Ocak 2024 | 151 Okunma Haram işlememek için camdan atlayan genç! 06 Ocak 2024 | 323 Okunma Allah'ın düşmanına yardım etmek!.. 05 Ocak 2024 | 117 Okunma Duânın kabûl olmasının şartları ve edepleri... 04 Ocak 2024 | 207 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar