Maksatları sırf dünyâ olanların vay hâline!..
Türkiye Gazetesi Yazarı Vehbi Tülek'in bugünkü (26.09.2022)''Maksatları sırf dünyâ olanların vay hâline!..'' başlıklı yazısı.
Kâfirler ve onlara tâbi olanlar, sırf şu fâni dünyâ nîmetleriyle nasibdâr olmuşlardır!..
Seyyid Osman Fadlı Efendi Osmanlı âlim ve velilerindendir. 1632 (H.1041)'de Rumeli’de Şumnu’da doğdu. Fâtih'te Atpazarı denilen yerde oturduğu için; "Atpazarı Şeyhi Osman Efendi" nâmıyla şöhret buldu. Kıbrıs'ta ise "Kutup Osman" ismiyle bilinir. 1691 (H.1102) senesinde Kıbrıs'ın Magosa şehrinde vefât etti...
İstanbul'a gidip, Zâkirzâde Abdullah Efendiye intisab ederek tasavvufta yükseldi. İcâzet alarak çok talebe yetiştirdi. Bunların en meşhuru olan İsmâil Hakkı Bursevî hazretleri, onun hakkında şöyle demektedir:
"Hocam her hâlinde gizliliği tercih ederdi. Sünnete uygun olmayan bir şeyi yapmazdı. Şu üç şeyi hiç terk etmezdi: 1) Her farz namaz için abdestini tâzelerdi. 2) Namazını dâimâ cemâatle kılardı. 3) Her ibâdet ve işi, Kitab ve Sünnete uygun olarak yapardı. Her çeşit riyâzeti yapmıştır. Ramazân-ı şerîfte, bir yumurta ile iftâr ederdi. Bütün yediği bundan ibâretti. Derslerine iki yüz kadar talebe devâm ederdi. Bu talebelerin içinde; Trakya, Anadolu ve Arab Yarımadasından gelenler vardı." Yine hocasından naklederek der ki; "İnsanlar dört kısımdır:
1. Zikir, fikir, maksat, niyet ve himmetleri sırf dünyâdır. Bunlar kâfirler ve onlara tâbi olanlardır. Sırf fâni olan dünyâ nîmetleriyle nasibdâr olmuşlardır.