Onlar, birbirlerini Allah için severler

"İnsanlar korktukları zaman, onlar korkmazlar, insanlar mahzun oldukları zaman, onlar mahzûn olmazlar.”   Muhammed Berdânî hazretleri hadîs, kırâat ve Hanbelî fıkıh âlimidir. Kuzey Irak’ta...

"İnsanlar korktukları zaman, onlar korkmazlar, insanlar mahzun oldukları zaman, onlar mahzûn olmazlar.”
 
Muhammed Berdânî hazretleri hadîs, kırâat ve Hanbelî fıkıh âlimidir. Kuzey Irak’ta Berdân aşiretindendir. 388 (m. 998)’de doğdu. Bağdad’a göçüp orada yerleşti. 469 (m. 1076)’da vefât etti. Muhammed Berdânî’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları: 
Übâde bin Sâmit (radıyallahü anh) haber veriyor. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem);  buyurdu ki: “Allahü teâlâ beş vakit namaz kılmayı emretti. Bir kimse; güzel abdest alıp, bunları vaktinde kılarsa ve rükularını, huşûlarını, tamam yaparsa, Allahü teâlâ, onu af edeceğini söz vermişdir. Bunları yapmayan için söz vermemiştir. Bunu, isterse affeder, isterse azap yapar.” Bu hadîs-i şerîfi İmâm-ı Ahmed, Ebû Dâvûd ve Nesâî bildirmişlerdir. Görülüyor ki, namazın şartlarına, rükû ve secdelerine dikkat etmek lâzımdır. Allahü teâlâ sözünden dönmez. Doğru dürüst namaz kılanları muhakkak affeder.
Resûlullah efendimiz, Allahü teâlâdan şöyle bildirir: “Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona, bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kulum bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak gelirim. Eğer kulum, yer dolusu hata ile gelse yalnız bana bir şeyi ortak koşmasa, onun yer dolusu hatâlarını bağışlardım.”
“Allahü teâlâya, herhangi bir şeyi ortak koşmadan konuşan bir kimse Cennete girer.”
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Allahü teâlâ kıyâmet gününde Nerede benim için birbirini sevenler! Gölgemden başka gölge bulunmayan bu günde, onları (Arş’ımın gölgesinde) gölgelendireceğim.”
Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Allahü teâlânın bazı kulları vardır ki, bunlar, peygamber ve şehîd değildir, insanlar, Allahü teâlânın katındaki derecelerinden dolayı onlara gıbta ederler.” Eshâb-ı kirâm (radıyallahü anhüm) “Ey Allahın Resûlü! Onların kim olduklarını bize bildir!” dediler. Resûlullah efendimiz “Onlar öyle kimselerdir ki, aralarında herhangi bir akrabalık olmadığı ve birbirine verdikleri mal da olmadığı hâlde, Allah için birbirlerini severler. Vallahi onların yüzlerinde bir nûr vardır. İnsanlar korktukları zaman, onlar korkmazlar, insanlar mahzun oldukları zaman, onlar mahzûn olmazlar.” Sonra, “Biliniz ki, Allahın veli kulları için hiçbir korku yoktur ve onlar mahzûn da olmayacaklardır.” (Yûnus-62) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudular.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dört mezhep imâmları mutlak müctehiddirler 07 Ocak 2024 | 146 Okunma Haram işlememek için camdan atlayan genç! 06 Ocak 2024 | 268 Okunma Allah'ın düşmanına yardım etmek!.. 05 Ocak 2024 | 107 Okunma Duânın kabûl olmasının şartları ve edepleri... 04 Ocak 2024 | 202 Okunma Akrabana din bilgisi öğretmeyi terk etme! 03 Ocak 2024 | 96 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar