Kerkük yarası

Ankara’da soğuk bir sonbahar günün akşamında, üniversiteden çıktıktan sonra birkaç arkadaşla birlikte o zamanlar Eti Sineması diye bilinen güzel bir sahnede, bir tiyatro oyununa gidiyoruz. İsmet Hürmüzlü...

Ankara’da soğuk bir sonbahar günün akşamında, üniversiteden çıktıktan sonra birkaç arkadaşla birlikte o zamanlar Eti Sineması diye bilinen güzel bir sahnede, bir tiyatro oyununa gidiyoruz. İsmet Hürmüzlü ismini ilk defa orada duydum. Devlet Tiyatrolarının yönetmen ve sanatçılarından olan Hürmüzlü’nün sahneye koyup yönettiği oyun bir baskı rejimi altında yaşayan insanların dramını çarpıcı bir dille anlatıyordu. 

Oyunun müziğinden sahne dekoruna kadar her şey mükemmeldi fakat perde kapanıp salondan çıktığımızda neredeyse ağlamayan ya da hüzünlenmeyen kimse yoktu. Kerkük asıllı İsmet Hürmüzlü Bey müziklerini, yanlış hatırlamıyorsam yine Kerkük’lü olan sanatçı Abdurrahman Kızılay’ın yaptığı bu oyunla Ankaralılara sanki çok uzaklarda, bilinmeyen bir yerden bir öykü anlatıyordu. Kerkük ne kadar uzaktaydı, orada yaşayanlar neden Türkçe konuşuyordu ve neden başlarına oyunda da anlatılan olaylar geliyordu? 

Kerkük dile gelse 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 687 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 405 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 210 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 101 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar