Ekonomiye dair bazı şeyler…

Ekonomide kriz bekleyenlerin heveslenmesine sebep olan dolardaki dalgalanmanın başka ekonomik göstergelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyince bazı itirazların gelmesi normaldir. ‘Ekonomi dolardaki dalgalanmadan etkilenmez...

Ekonomide kriz bekleyenlerin heveslenmesine sebep olan dolardaki dalgalanmanın başka ekonomik göstergelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyince bazı itirazların gelmesi normaldir. ‘Ekonomi dolardaki dalgalanmadan etkilenmez mi?’ diyorlar! Elbette ki etkilenir fakat dolar veya döviz fiyatlarında yaşanan hareketlilikler birçok faktörün bileşkesi olarak ortaya çıktığı gibi ancak başka göstergelerle birlikte değerlendirildiği zaman ekonomik bir anlam ifade eder.

Türkiye’nin henüz endüstriyel bir ekonomiye sahip olmadığını bunun da sürekli olarak yüksek teknolojiye dayanan yatırım malları veya bunların üretimi için gerekli olan üretim teknolojilerinin ithalatını zorunlu kılan bir duruma sebep olduğu açıktır. İhracatıyla ithalatı arasında böylesine temel bir negatif değer sorunu yaşayan bir ülkenin ürettiğinden fazla döviz tüketmesi ciddi bir mesele olduğu kadar yönetilmesi de önemlidir ki bu mesele uzun zamandır cari açığın finansmanı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gelişme eşiği

Türkiye’nin ekonomide karşı karşıya olduğu sorunları muhtelif şekillerde tasnif edip öncelik sırasına göre ele alındığında meselenin büyümeyi süreklileştirmek yaklaşık her yıl en az bir milyon istihdam yaratacak bir orana taşımak olduğu bunu yapmak için de %6-7 oranında bir büyüme gerekmektedir. Mesele de burada ortaya çıkmaktadır; bu düzeyde bir büyümeyi sağlamak için mevcut tasarruf oranları yetersizdir.

“Son yıllarda çok sık söz edilen orta gelir tuzağının meydana gelmesinde de önemli rol oynayan problem, büyümeyi daha üst bir düzeye taşıyacak, bir anlamda ‘gelişme eşiği’ne sıçramayı sağlayacak bir tasarruf yetersizliğinin yaşanmasıdır.” Türkiye’nin bu eşiği aşarak orta gelir tuzağından çıkması bir bakıma istikrar içinde yüksek bir büyümeyi sürdürecek tasarruf miktarına sahip olmasıyla mümkündür. Mesela %7’lik bir büyüme oranı için gerekli olan tasarruf oranı milli gelirin yaklaşık %20’si kadardır. Bugün bu seviyenin oldukça altında bir orana gerilemiş bir oran söz konusu olduğu için (%12) ülke dış tasarruf kullanımına yönelmektedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 687 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 410 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 211 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 103 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar