CHP’nin Türkiye partisi olma sorunu

Farkında mısınız CHP hızlı bir biçimde Türkiye partisi olmaktan uzaklaşıyor. Daha düne kadar, tarih de belirtelim 8 Haziran seçim öncesinde HDP ‘Türkiyelileşme’ projesiyle seçime girerken, merkez...

Farkında mısınız CHP hızlı bir biçimde Türkiye partisi olmaktan uzaklaşıyor. Daha düne kadar, tarih de belirtelim 8 Haziran seçim öncesinde HDP ‘Türkiyelileşme’ projesiyle seçime girerken, merkez medya başta olmak üzere ülkenin tarihsel egemen kadroları böyle bir söylemi tereddütsüz benimsemiş, bu projenin bir seçim taktiği olabileceği ihtimalini daha baştan reddederek destek vermişti.

Silahlı bir örgütle bırakınız irtibatını kesmesini, söyleminin dışına çıkmasını, onun silahlı saldırılarını bile açıkça eleştirme cesaretine sahip olmayan bir partinin, onun vesayetinde siyaset yapmaya çalışan bir kadronun, üstelik Suriye konjonktüründe Türkiyelileşmesinden bahsetmesine inanmanın saflık bile sayılamayacağını söylemeye gerek yoktur.

Türkiye partisi olmak

Artık aleni hale gelmiştir ki; silahlı bir terör örgütüyle bağımlılık ilişkileri olan bir siyasi yapının bu vesayet ilişkisini koparması, terör/militarizm ve sivil siyaset arasındaki çelişkiyle hesaplaşıp demokrat bir tavır alması en azından üç konuda yeterli olmayı gerektirmektedir.
Bunlardan biri, siyasi örgütle dayandığı toplumsal gruplar arasında baskı ve şiddetin toplumsal psikolojisinden uzak, sivil rızaya dayalı ilişkilerin varlığı; ikincisi, toplumsal taleplere dayalı bir siyasal sürecin rekabet içinde politikaya dönüştürülmesi, yani başka siyasi örgütlerin susturulup yok edilmediği bir ortamın mevcudiyeti; üçüncüsü, terör örgütünün cinayet ve katliamları dâhil şiddet eylemlerine dayanan, bunları üreten ideolojik söylemini eleştirebilecek, bununla kalmayıp onu aşabilecek bir siyasal söylem üretebilecek bir anlayışın varlığı.
“Söz konusu ‘Türkiyelileşme projesi’ terör yapılanması karşısında çaresiz durumdaki kadronun yaşadığı fikri sefalet, BAAS’çı çizgisinin dışında bir dil üretme cesaretine dahi sahip olmayan bir siyasi topluluğun teröre mahkûm olması gibi nedenlerle, bugün çöküp gitmiştir.”

CHP nereye?

Şimdi yeni bir süreç, yeni bir tehlike söz konusudur. Artık CHP için bir ‘Türkiyeleşme’ projesine ihtiyaç duyulan bir sürece girilmiştir. Bugün CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir parti olarak hızlı bir biçimde bir yol ayrımına gitmektedir. Partinin kendini yenilemesi, demokrasi çizgisinde milli bir siyaset üretmesi yerine, hızla ülkeyi kutuplaştıran ‘mezhepçi/otoriter bir örgütselleşmeye’ kayması tartışılmaktadır.
Kemalizm’i eleştirip, tek partinin faşizan uygulamalarını ve politik zihniyetini analiz ederek oradan demokratik bir siyaset arayışına yönelmek varken; üstelik bu duruma dair Turan Güneş, Bülent Ecevit, İsmail Cem, Deniz Baykal gibi isimler tarafından başlatılmış çalışmalar ortadayken, bunları yok sayarak sıfır noktasına dönerek, otoriter bir anlayışla daha geri bir yere doğru yönelmek ciddi bir sorundur.
“Gazi Cumhuriyet’i kurarken ‘İmparatorluktan yeni bir rejime’ geçişi, bu yeni rejimin dayandığı ‘ulus devlet’ yapısını etnik ve mezhepsel bölünmeleri aşacak bir imkân olarak görmüştü. Tek Parti kurulurken (yani CHP) ona yüklenen en önemli misyon, bu geleneksel bölünme eksenlerinin aşılmasına dönük beklentilere dayanmaktadır ki, burada aydınlanma düşüncesinin etkisi açıktır.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 687 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 410 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 211 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 103 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar