Aydınların mağlubiyeti

Türk aydınlarının en büyük sorunu mağlubiyeti benimsemiş, teslim olmuş bulunmalarıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakan Davutoğlu’nun konuşmalarında sıkça geçen...

Türk aydınlarının en büyük sorunu mağlubiyeti benimsemiş, teslim olmuş bulunmalarıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakan Davutoğlu’nun konuşmalarında sıkça geçen, medeniyet vurgusuna tepki gösterilmesi, “sizin medeniyetiniz bu mu diyerek akıllarınca seçtikleri bazı negatif olayları” sıralamaları düpedüz “içselleştirilmiş bir oryantalizmin” dışa vurumudur. Bir toplumun entelektüelleri yoksa aydınları başka bir medeniyetin sözcülerinin entelektüel ikliminde kaybolup, başkalarının hegemonyasına girmişse, orada birçok şey gibi bilimin gelişmesinin de önünde çok büyük engeller vardır diyebiliriz.
Türkiye’nin resmi aydınları devletin imkânlarını kullanarak yıllardır “kendi teslimiyetlerini halka benimsetmeye çalışmışlardır”. Bir anlamda sıkça söz edilen aydın-halk çatışması denilen, romandan hikâyeye, gazete yazılarından akademik çalışmalara kadar geniş bir zeminde tartışılan mesele, çok bilinen Doğu-Batı karşıtlığı da, aslında bir nevi “medeniyet çatışmasıdır”.
Bugün Batı medeniyetin dışında, onun dayandığı temellerden farklı medeniyetlerin bulunduğu fikrini savunan çoğul medeniyetler tezi artık antropolojinin de ilgi duyduğu bir konudur. Malum antropoloji Batı medeniyetinin, siyasal ve ekonomik yayılmacılığının aracı olmanın yanı sıra, yeryüzünde sadece Batı medeniyeti olduğunu, Batılı olmayan halkların medeni olmadıklarını, dolayısıyla ‘üstün Batı uygarlığını benimsemekten başka seçenekleri yoktur’ tezini nerdeyse yüz yıl boyunca bilim diye savunmuş bir disiplindir.
Şimdi bütün bu tezlere cevap vermeye çalışan bir Türkiye var. Türkiye’nin yüksek sesle biz farklı bir medeniyete mensubuz demesinin arkasındaki dinamiklerin birincisi siyasetten gelmektedir. Demokratikleşme süreci Türkiye’de hâkim Batı vesayetini tasfiye eden bir toplumsallığın açıkça görünürlük kazanması (yeni orta sınıflaşmanın oluşumu, yerli bir aydın zümrenin görünürlük kazanması) gibi yerli grupları ortaya çıkarmıştır. AK Parti ile başlayan siyasal süreç, sistemde arka arkaya reformlarla demokrasiyi daha kalıcı hale getirdikçe, siyasetten gelen bu cevap, aydınların içinde ciddi bir farklılaşmaya yol açmış, siyasette alınan tavra önem veren onu savunan, Batılılaşma ideolojisini eleştiren, yeniden kendi medeniyet değerlerini, merkeze alma arayışları ortaya çıkmıştır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda zamanı 26 Nisan 2021 | 687 Okunma Yarın ayın kaçı? 22 Nisan 2021 | 412 Okunma Sistem değişti de ne oldu! 19 Nisan 2021 | 211 Okunma Reel sektörün dinamizmine uygun para politikası 15 Nisan 2021 | 103 Okunma Karadeniz barışı 12 Nisan 2021 | 128 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar