Sormaya cesaret edemeyince...
“Ben onları, onlar da beni yanlış anlamışız bir de eğitimci idik; iletişimde yetersiz eğitimci...” Birinci sene sonu geldi. Çünkü okulların kapanmasına az bir zaman kala atanmıştım okula.
“Ben onları, onlar da beni yanlış anlamışız bir de eğitimci idik; iletişimde yetersiz eğitimci...”
Birinci sene sonu geldi. Çünkü okulların kapanmasına az bir zaman kala atanmıştım okula. Tatile gittik. Tatil bitip ikinci sene başladığında yeni atanan öğretmenlerle birlikte artık meslektaşlarımızla samimiyeti de ilerletmiştik. Fakat dikkat ettim, o okulun bütün öğretmenleri nedense normalin üzerinde konuşuyorlardı. Daha ötesi sanki hepsi müdür beyin üslup olarak birer kopyası niteliğindeydi… Canım sıkılıyordu buna ama onları ikaz etmek için acele etmemek gerektiğini düşündüm. Ne de olsa daha yeni tanışıyorduk...
Bir gün böyle beş gün böyle artık bu durum canıma tak etti. İnsanın kulağını patlatacaklar neredeyse… Bu kadar da bağırılmaz ki kardeşim. Üstelik bunlar eğitimci.
Bir teneffüste öğretmenler odasında çay içerken en samimi olduğum arkadaşa durumu açmaya karar verdim.