“Ne yapacağım ben gazeteyi?”

"Yeşil gözleri ile üşümüş hâlimi seyrediyordu. Çaycıya 'koçuma bir çay daha ver benden' dedi...” Antalya Afet Müdürlüğünde memur olarak çalışıyorum. Köşenizde...

"Yeşil gözleri ile üşümüş hâlimi seyrediyordu. Çaycıya 'koçuma bir çay daha ver benden' dedi...”

Antalya Afet Müdürlüğünde memur olarak çalışıyorum. Köşenizde yayınlanan hatıraları büyük bir zevkle okuyorum. Birkaç gün önce çocukluk arkadaşım Masum Hattatoğlu’nun burada yayınlanan hatırasını okuyunca bende de bir hatıramı yazıp paylaşma isteği oluştu. Umarım beğenirsiniz...

2000’li yılların başında askerlik dönüşü Isparta'da Türkiye gazetesi dağıtım işinde çalışmaya başlamıştım. O yıllar, ekonominin kötü gidişatı ile iş bulmanın zorlaştığı yıllardı. Allahü teâlâ Enver Ören Abimizden razı olsun, kurduğu şirket sayesinde Anadolu’da binlerce kişi hem gazetemizin orta sayfasındaki dinî yayınların her evde ve iş yerinde okunması ile dinî bir vecibeyi yapıyor hem de bir gelir elde ederek dünyasını kazanıyordu...

Ben de İhlas ürünlerinin satışını yapıyor, Türkiye gazetesi dağıtıyor, yeni abone bulmak için çalışıyordum...

Yine bir abone çalışması sırasında Davraz Mahallesinde biraz dinlenmek ve birkaç kişiye abone teklifi yapmak için kahvehaneye girdim.

YAZININ DEVAMI