Dönüp el sallıyorum kendime!..

Bana anlattığı hikâyelerden çok, “bil bakalım sana ne vereceğim” demesini beklerdim... Öğleden sonraları pamuk helvacı geldiğinde başına üşüşen kız çocukları, pembe bir...

Bana anlattığı hikâyelerden çok, “bil bakalım sana ne vereceğim” demesini beklerdim...
Öğleden sonraları pamuk helvacı geldiğinde başına üşüşen kız çocukları, pembe bir yumağı burunlarını değdire değdire yemeğe başladıklarında Taşlıbayır’dan inen esmer macuncu, Tüzman Apartmanının köşesinde, oğlanların iştahlı siparişlerinde kırmızı mavi yeşil sarı macunları ince tahta çıtalara dolamış olurdu…
Binbir hengâmenin yorgunluğunda soluk soluğa kalan sokağımız akşam saatlerinde işten dönen babaların, ekmek paralarını hak etmiş ter kokan o namuslu adamların ağır adımlarını da sırtlayıp karanlığın çökmesiyle ıssızlaşmaya başlardı…
Yaz geceleri soluk sokak lambasının gölgeler peydahlayan oyuncu neşesine imkân veren deniz kokulu esintilerin uğradığı evimizin camında babaannemle otururdum…
Bana anlattığı hikâyelerden çok, birazdan “bil bakalım sana ne vereceğim” demesini beklerdim...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Günümüzde yaşanmış hatıralar 25 Mart 2024 | 100 Okunma Köyde market tavuğu mu? 05 Ocak 2024 | 142 Okunma İlle vatan ille vatan 04 Ocak 2024 | 68 Okunma "Köylüme selam söyle" 03 Ocak 2024 | 93 Okunma İlaç gibi sohbet 02 Ocak 2024 | 121 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar