“Bu para babanın ameliyatı için..."

 Davud tam bir şaşkınlık içerisinde “ağabey bu para benim için mi?” diyor hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.     Fildişi Sahili’nden Kayseri’ye okumaya gelen...

 Davud tam bir şaşkınlık içerisinde “ağabey bu para benim için mi?” diyor hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
 
 
Fildişi Sahili’nden Kayseri’ye okumaya gelen Davud’un babasının ameliyat masrafı için gereken miktarı tedarik etme konusunda Mustafa kardeşimi aradım. İmkânları zorlamış olarak da olsa Allahü teâlânın rızası için yardımcı olmamız gerektiğinde mutabık kaldık.
Vakit geç olduğu için Meftun ağabeyimizi de yarın ararım dedim. Ertesi gün saat 10.00 gibi Meftun ağabeyi aradım. Ondan da aynı olumlu cevabı aldım. Fakat meblağı nasıl temin edeceğimizi bilmiyorduk ve vakit de kısıtlı idi. Paranın üçte ikisini ancak toparlabiliyorduk. Meftun ağabey ile telefonu kapattım ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Kayseri'nin eşrafından bizleri seven talebe işleri ile meşgul olduğumuzu da bilen maddi durumu iyi olan bir tanıdığım idi. Telefonu açtım hâl hatırdan sonra “Ali Bey sizin talebe işlerinize bizim bir katkımız olur mu? Biraz zekât verme durumu da var” deyince Davud’un babasının durumunu arz ettim kendisine.
Bir müddet sessizlikten sonra “Ali Bey demek ki biz bunun için aramışız bunda bir hikmet varmış” dedi.
İhtiyaç olan meblağın iki katı bir parayı alıp iş yerime geldi ve beni zekât için vekil ederek parayı bırakıp gitti. Zekât vermek ne güzel bir ibadet ne güzel bir yardımdı böyle… Davud’un gelmesi de yaklaşmıştı. Ameliyat için gerekli para tedarik edilmiş zekâtın verilmesi ve paranın Fildişi Sahili'ne gönderilmesi kalmıştı. Nihayet Davud geldi. Zekât işini altın ile devir yaparak hâllettik ve tanıdığımın verdiği parayı Davud’un ellerine teslim ettim.
“Bu para babanın ameliyatı ve senin ihtiyaçların için” dedim.
Dedim demesine ne Davud tam bir şaşkınlık içerisinde “ağabey bu para benim için mi? Benim için mi?” diyor hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
“Elbette ki senin için Davud” dedim ve boynuma sarılıp ağlaşmaya devam ettik. Hem ağlıyoruz hem de Davud dua ediyor ben de “âmin” diyordum.
“Benim ömrümde en mutlu olduğum ve unutamayacağım bir günümdür” diyordu.
Bir müddet sonra sakinleşip bir an evvel paranın gönderilmesi işlemine koyulduk. En hızlı sistemle parayı babasına transfer ettik ve babası da bir gün sonra ameliyat oldu. Davud memleketindeki tüm yakın akrabası ve medresedeki arkadaşlarını haberdar etmiş bizlerden bahsetmiş toplu olarak dua etmişler bizlere. Biz de hediye ettik tüm büyüklere…
             Ali Başoğlu-Kayseri
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Günümüzde yaşanmış hatıralar 25 Mart 2024 | 100 Okunma Köyde market tavuğu mu? 05 Ocak 2024 | 142 Okunma İlle vatan ille vatan 04 Ocak 2024 | 68 Okunma "Köylüme selam söyle" 03 Ocak 2024 | 93 Okunma İlaç gibi sohbet 02 Ocak 2024 | 121 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar