Bir devrin hikâyesi...

“Yorgunluğumuzdan istifade edip kanımızı emerek karınlarını küp gibi ettiklerini gördük!..” Sene 1934... Kardeşim Ahmet Ragıp ile Yanık Kışla köyündeki teyzemizi ziyaret etmeye karar verdik....

“Yorgunluğumuzdan istifade edip kanımızı emerek karınlarını küp gibi ettiklerini gördük!..”
 
Sene 1934... Kardeşim Ahmet Ragıp ile Yanık Kışla köyündeki teyzemizi ziyaret etmeye karar verdik. Yanık Kışla köyü Ayvalı’ya 30-40 kilometre uzaklıkta, Tarsus kara yoluna yakın bir yerdedir. Ancak yaya olarak gitmemiz gerekiyordu. Annemizden izin alınca o yol bize kolaydı. Annemden izin alarak yola koyulduk. Teyzemizi göreceğimizden çok neşeliydik.
Bir hayli gittikten sonra Yenihan denen mevkide kara yoluna ulaştık. Sevine sevine devam ederken arkamızdan bir tahtacı arabası yetişti. O zaman kamyonlar fazla yoktu. Çamalan köylüleri kereste işleriyle uğraşırlardı. Keresteleri de kereste taşıyacak şekilde yapılmış katır arabaları ile taşırlardı. Ön ve arka tekerleklerin arasına uzatılmış bir iki kalastan ibaretti. Arabacı bizi görünce durdu. Nereye gittiğimizi sordu.
“Yanık Kışla’ya” deyince bizi arabasına bindirdi.
Rahat olmayalım diye de altımıza çul-çaput bir şeyler koydu.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Günümüzde yaşanmış hatıralar 25 Mart 2024 | 100 Okunma Köyde market tavuğu mu? 05 Ocak 2024 | 142 Okunma İlle vatan ille vatan 04 Ocak 2024 | 68 Okunma "Köylüme selam söyle" 03 Ocak 2024 | 93 Okunma İlaç gibi sohbet 02 Ocak 2024 | 121 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar