Acı, yürekte eskimiyor...
“Ah ölüm nasıl her şeyi anlamsız kılıyorsun! Nasıl sadece acısını bırakıyorsun gidenin!” İlkokul mezunu olup inşaatlarda çalışan babamın yazıp yazıp tivit ceketine...
“Ah ölüm nasıl her şeyi anlamsız kılıyorsun! Nasıl sadece acısını bırakıyorsun gidenin!”
İlkokul mezunu olup inşaatlarda çalışan babamın yazıp yazıp tivit ceketine sakladığı yazıları nihayet annemin de yardımıyla rahmetli dedemin odasında kilitli çekmecede bulduğumu dün anlatmıştım. Hani bir kâğıdı önünüze koyduğunuzda aslında görmek istedikleriniz dökülür önünüze.
Bir yazısında şunlar yazıyordu:
“Ah ölüm nasıl her şeyi anlamsız kılıyorsun! Nasıl sadece acısını bırakıyorsun gidenin! Bu sessiz yolculukla nasıl örtüyorsun, sevinci, hayali, kaygıyı... Kalbinde yer ettiğimiz insanlar nasıl kayıp gidiyor hiçbir kentin uykusunu bölmeden... Bir anda bütün arzularımız nasıl suluyor toprağı... Zaman ne hızlı kesiyor hayatın atardamarını... Ah ölüm, nasıl yuvarlanıyoruz koynunda...”
Annem ve ben bu yazılanları gözyaşlarıyla okumuştuk... Şimdi aradan yıllar geçmesine rağmen yine gözyaşı döküyorum… Acı, gerçekten yürekte hiç eskimiyor.