İlk kavgam ve ilk zaferim!

İstanbul’dan bizi, Tokat Yetiştirme Yurduna götürdüklerinde orada çamaşırhaneden benim elbisemi giyinip vermek istemeyen bir çocukla yaşadığım kavgada verirsin-vermezsin derken tartışma bir anda alevlenmişti...

İstanbul’dan bizi, Tokat Yetiştirme Yurduna götürdüklerinde orada çamaşırhaneden benim elbisemi giyinip vermek istemeyen bir çocukla yaşadığım kavgada verirsin-vermezsin derken tartışma bir anda alevlenmişti ve biz birbirimize girdik…
Yakasından tuttuğum gibi çekiştirdim elbiseyi, bu aynı zamanda benim kendi elbisemdi. Çocuk kendini geriye çekip kurtarmak isterken elbise “cart!” diye yırtıldı. Ama ben yine bırakmadım:
-Çıkaracaksın benim elbisemi!
Zaten yırtılmış olmanın verdiği vazgeçişle olsa gerek, kendini rahat bıraktı ve yırtılmış elbisemi çekip aldım üzerinden… Olsun elbisesini vermemiştim. Alırken yırtıldı diye sevinebilirdi ama ben elbisem yırtılsa da o gömleği onun üzerinde bırakmamanın verdiği gururu yaşıyordum.
Ne olursa olsun, üstünden o gömleği çıkarmayı başarmıştım. Orada kendimi ve haklarımı koruyan birisi olduğumu o kavgayla herkese ispat etmiştim.
Bir iki gün o elbiseyi yırtık da olsa giydim… O elbise kazandığım zaferin flaması gibiydi üzerimde… Bu benim yurtta ilk kavgam ve ilk zaferimdi! Sonra o arkadaşla çok iyi bir dost olduk.
Yetiştirme yurtlarında öğretmenlerin, bakıcıların göz yumduğu, hiyerarşik gelenek şeklindeki bu kuralın yurtlarda hâlen işlediğini zannediyorum… Yaşça büyük olanlar sizi kontrol altına almak için önce bir bahane uydurup tehdit eder. Boyun eğmezseniz psikolojik baskı yapar, gerekirse tenhada döver veya dövdürür… O vakit ne yapacaksınız? Ya onların boyunduruğuna gireceksiniz yahut yoluna çıkmayacaksınız. Ya da bir vesileyle kendinizin herkese pabuç bırakmayacak derecede bir öz güven sahibi olduğunuzu böylesi bir olayla herkese ispat edeceksiniz…  O vakit rahat edersiniz… Kimse de üstünüze gelmeye cesaret etmez…
Yukarıdaki anlattığım olayda yaşadığım öz güven ispatım ile kendimi çevremdeki arkadaşlara hem sevdirmiş hem onların saygısını ve güvenini kazanmıştım.
Benim dostum olan kimse, bendeki bu öz güvenimin faydasını göreceğinden emindi… Çünkü arkadaşını yolda bırakacak bir yapım yoktu… Bunu herkes görüyordu… Arkadaşlarımın bana olan bu duygusu benim de hareketlenmeme sebep oldu…
Yurttaki arkadaşlarımla birlikte bir grup kurup eziklikten ötelenmekten ve horlanmaktan kurtulmayı başarmıştım...
             Davut Şahin-İstanbul
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Günümüzde yaşanmış hatıralar 25 Mart 2024 | 100 Okunma Köyde market tavuğu mu? 05 Ocak 2024 | 142 Okunma İlle vatan ille vatan 04 Ocak 2024 | 68 Okunma "Köylüme selam söyle" 03 Ocak 2024 | 93 Okunma İlaç gibi sohbet 02 Ocak 2024 | 121 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar